13 Ağustos 1921 günü başlamıştı Sakarya Meydan Muharebesi tiyatrosu. Silah ve teknik malzeme bakımından çok üstün olan taraf Yunan ordusu idi. Savaş başlamadan önce iki tarafın askeri donanımına bakıldığında uzmanların ne diyebileceği çok açıktı: “Yunan birlikleri bu savaşı eze eze kazanır.”
Öyle olmadı ama. En başından bir tiyatro olduğu belli olan Sakarya Meydan Muharebesi için Mustafa Kemal ve Yunan komutanları çoktan anlaşmıştı. Buna göre savaşın başladığı ilk günler silahlar sıkılmayacak, 23 Ağustos günü tüfekler patladığında önce Yunanlıların kazanmasına göz yumulacak, ardından savaşta denge sağlanacak, sonunda da Yunan ordusu çekilip gitmek zorunda kalacaktı. Anlaşma böyleydi çünkü.
Tabii ki saçmalıyorum.
Mustafa Kemal önderliğindeki Kuvayı Millîye güçleri, kelle koltukta olmak üzere muazzam bir zafer kazanmışlardı. Denilebilir ki Sakarya Meydan Muharebesi “Türkiye’nin esir alınamayacağını” gösteren en önemli zaferlerden biriydi.
Peki niye saçmalıyorum? Şundan: Çünkü sen de saçmalıyorsun.
Ben, örnek vermek için bile olsa Sakarya Meydan Muharebesine “tiyatro” derken çok utandım kendimden. Oysa sen, 15 Temmuz’a tiyatro yakıştırması yaparken kendinden hiç utanmıyorsun.