https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac
Üsküdar’a yağan yağmur, Kovaçi’ye de yağıyor. Duldada oturmuş yağmurun dinmemesini, bitmemesini dileyerek Meytaş’tan aşağıya umutsuz, yorgun ama mecburen hızlı adımlarla Sebil’e doğru yürüyen insanları seyrediyorum. Tramvaya biniyorlar ve indirimlerden faydalanarak Budva’ya yahut Antalya’ya tatile gitmeyi, eldeki para buna yetmezse hiç olmazsa evin tadilatına girişmeyi umut ederek usul usul işlerine gidiyorlar. “Ortanca kıza bir hayırlı kısmet çıksa bari” diye düşünüyor olmalı şu kadın. Beriki akşam yemek yapmak yerine Mahira’dan pizza almayı. Şu delikanlının derdi bambaşkadır bence. Avusturya’daki arkadaşı “iş ağır ama parası iyi” diyeli beri birkaç yıl gurbette çalışmayı, dönüşte küçücük bir işletme kurup turistlere incik boncuk satmayı tasarlıyordur. Hem...