Mübarek cuma günü yazıyorum yazımı. Ve niyetim vallahi de billahi de herhangi bir kavga çıkarmak değil. Zaten herhangi bir şekilde kavga çıkarmaya niyet ettiğimde canı sağ olası “Sünniliğin kalesi hocalarımız” derhal ekmek paramla korkutuyorlar beni. Biri Yeni Şafak’a şikâyet ediyor, diğeri Semerkand Televizyonu’na “Bu adamı niye çalıştırıyorsunuz?” diyor falan. Aklıma bir Sezai Karakoç cümlesi geliyor: “Sizin ekmek parasından başka derdiniz yok mu?”
Fakat bir meselede, kavgaya girmeden, tartışmaya bulaşmadan kendimi izah etmek istiyorum. Çünkü o meseleyi çok ama çok önemsiyorum.
O meselenin adı ise “Sünnilik.”
Efendim, ben Sünni’yim. Ergenlikte ve gençliğimin erken dönemlerinde yaşadığım bazı “mahalle içi savrulmaları” hesaba katmazsak -ki katmayın lütfen- Sünni olmayı da çok önemseyen bir...