Bundan bir süre önce bir yazarlık kampı vesilesiyle Aksaray’a gitmiş, şehrin fişek gibi Valisi Hamza Aydoğdu ile tanışmıştım. O gün sayın vali ile konu konuyu, sohbet sohbeti açtı ve ben laf arasında Aksaray Valiliği’nin ayda bir “Açık Kapı” adıyla bir halk günü düzenlediğini öğrendim.
Sayın valinin anlattığına göre bu günlerde şehrin hayırseverleri ile devletin imkanları bir araya geliyor; derdi, tasası, zorluğu olan insanların dertlerine, tasalarına, zorluklarına çareler bulunuyordu. “Bu günlerden birine katılmak isterim” dedim Aydoğdu Vali’ye.
Doğrusu bu ya, bu teklifi yaparken şahit olmayı umut ettiğim şey, devletin vatandaşıyla “ikili ilişki kurarkenki hallerini” görmek, biraz da sosyal gözlem yapmaktı. Daha fazlası değil. Niçin beklentimi bu kadar düşük tuttum, inanın bilmiyorum. Belki de “en nihayet burası devlet kapısıdır” diye düşünmüş olmalıyım o kalıtsal refleksle.