Bu kaçıncı taciz-tecavüz konulu yazım bilmiyorum. Sanırım 10’u geçmiştir. Her yazıda tacizin, tecavüzün, kadına şiddetin bir sınıf meselesi değil, bir “toplumsal ortalama gerçeği” olduğunu anlattım dilim döndüğünce. Bilmem hangi Kur’an kursunda bir taciz-tecavüz olduysa da, bilmem hangi gece kulübünde bir taciz-tecavüz olduysa da bunun “mekândan, insan topluluklarının genelinden, dinden bağımsız” bir mesele olduğunu söyledim, söylemeye çalıştım.
Sözgelimi pedofili denilen sapkınlık toplumsal sınıf, eğitim durumu, ırk, memleket, mezhep ayrımı yapmaz. Fakir, ilkokul mezunu, Türk, Sünni biri de bu sapkınlıkla kayıtlı olabileceği gibi zengin, doktora yapmış, İngiliz, Protestan biri de bu sapkınlıkla kayıtlı olabilir.
Taciz ve tecavüz için de böyledir bu. Oval ofiste de çıkabilir karşımıza, terkedilmiş bir inşaatta da, sokakta da, camide de, AVM’de de, kulüpte de…