Cumartesi günkü yazımda şunu yazmıştım gençler meselesinde: “Peki bunu nasıl yapacağız?” sorusunun cevabını da çeşitli pratikler üzerinden konuşmamız lazım. Belki tanışmadığım ama gençlere yönelik işlerini merakla takip ettiğim Şadi Yazıcı’nın neyi başarıp neyi başaramadığını Tuzla örneği üzerinden konuşuruz salı yazımda.
Önce niçin o cümlede Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ile tanışmadığım vurgusunu yapma ihtiyacı hissettiğimi ifade edeyim. Aslında basit: Belirli bir mesafeden bakabilmenin getirdiği serinkanlılığın altını çizmek istedim. Bunun insana verdiği bağımsızlık alanını çok önemsiyorum.
Gelelim meselemize.
O belirsiz ve neredeyse bir heyulaya dönüşen “gençlerle iletişim kurmak gerek, gençlere ulaşmak gerek” gibi basmakalıp laflarla mesafe alamadığımız ortada. Ortada, çünkü ilişkilerimizi...