İsmail Kıllıoğlu Gazeteoku

Kör göze sürme çekmek

Eğitim alanı bizde, hiç değilse Tanzimat’tan beri Devlet açısından temel bir sorun olarak tam kavranılmış olmasa bile, önemli ölçüde algılanmıştır, denebilir. Bu çerçevede hemen her...

26 Temmuz 2017 | 144 okunma

Eğitim alanı bizde, hiç değilse Tanzimat’tan beri Devlet açısından temel bir sorun olarak tam kavranılmış olmasa bile, önemli ölçüde algılanmıştır, denebilir. Bu çerçevede hemen her siyasi iktidar, özellikle kamuoyu ilgisi düzeyinde iş yapar görünmek için olsa bile eğitim alanına hamlede bulunmayı yararlı görmüştür. Doğrusu, tıpkı sağlık, hukuk alanlarında olduğu gibi eğitim alanı da “ağzı olan konuşur” alanı sayıla gelmiştir. Yeni müfredat değişimi dolayısıyla bu alan bir kez daha açılmıştır. Bir echelü cahilin “matematik” kıyaslaması, eğitim ve bilgi konusunda ne düzeyde olunduğunun acı bir göstergesi sayılmalıdır. Fakat bu tartışmalara girmeden, daha önce yayınlanmış aşağıdaki yazıyı alıntılama gereği duydum.

“Genel olarak bilginin ittifak olunmuş tanımı şöyledir: Özne ile nesne arasında kurulan ilişkinin sonucunda elde edilen üründür. Özneden anlaşılması gereken insandır. Nesnenin tanımı bu kadar basit ve kolay değildir. İlk elden fiziki varlıklar, cisimler birer nesnedir. Buna karşılık felsefe fiziki varlıkla, cisimle yetinmez; “varlık” kavramı içerisine bunların yanında, fiziki varlık tanımı kapsamına dâhil edilmeyen varlıkları da katar. Metafizik denilen alanı itibariyle, Tanrı’yı ve ruhu da varlık olarak kavrar ve ele alıp inceler. Benzer şekilde psikolojinin bilim kimliği kazanmasını sağlayan ruh konusu da bir olgu olarak ortaya çıkar. Bu bakımdan nesne kendi içinde ideal, ruhsal ve tarihi olarak ayrıma tabi tutulur. Öte yandan özne olan insan, bilginin ve bilimin, aynı zamanda düşüncenin inceleme konusu olduğunda “nesne” olarak ele alınmak durumundadır. Fakat bu halde insan, diğer nesnelerden farklı olarak incelenmeyi gerektirmektedir. Çünkü insan iradeye de sahip bir varlık olması itibariyle, üzerinde yapılan herhangi bir inceleme ya da araştırmaya karşı direnir. İsteklerini, duygularını, iradesini vb hemen araştırmacıya teslim etmez.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyiliğin güçsüzlüğü 20 Aralık 2017 | 200 Okunma Kötülüğün gücü 13 Aralık 2017 | 105 Okunma Çiftçi ve Toprak 06 Aralık 2017 | 127 Okunma Eşyanın tabiatı 08 Kasım 2017 | 110 Okunma Bilgi ve... 01 Kasım 2017 | 80 Okunma