Narin’in dramı toplumun içinde uzun zamandır unuttuğu vicdanı uyandırdı. Aynı zamanda hepimizin şikayetçi olduğu adaletsizliği de inkar edilemez biçimde gözler önüne serdi.
Halkın 4 haftadır başka tüm konuları bir tarafa bırakarak, kendi geçim zorluklarını bile görmezden gelerek Narin’e kilitlenmesinin sebepleri var. Toplumdaki yozlaşma ve sosyal çöküntü bunların başında geliyor. Bir birikimin patlamasını yaşıyoruz. Esasen gündüz programlarında son yıllarda benzeri o kadar çok olay konu edildi ki. Kaç çocuk, kaç kadın, kaç olay?
Narin, ‘bardağı taşıran damla.’
‘Artık yeter’ çığlığı.
Bir çocuğun ölümü…en savunmasız canlının en güvende olması gereken yerde, evinde, mahallesinde, ailesinin yanında
acımasızca hayattan koparılması hepimizi dehşete düşürdü. Ve sebebini arıyoruz? Neden?