Fetullahçı örgüt askeri güce kavuştuysa bu, AK Parti’nin “her ne istediyse vermesi” sayesinde mümkün oldu.
Ergenekon-Balyoz- Kafes ve Askeri Casusluk yargılamalarıyla Atatürkçü, milliyetçi, sosyal demokrat ve Alevi subaylar tasfiye edilirken, TSK’nın kritik kadrolarına Gülen’in şakirtleri yerleştirildi.
Bakmayın siz, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın bugünlerde
“15 Temmuz gecesi şehit olmak istedim” demesine…
O gece Hikmet Pak nöbetçi olmasaydı, İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi’nde darbe girişimine soruşturma açacak, yakalama kararı çıkaracak tek bir savcı bulunamayacaktı.
Hikmet Pak, kendisini sosyalist olarak tanımlıyor.
Atatürkçü ve solcu hakim savcıların kurduğu YARSAV üyesiydi.
İktidarı rahatsız eden kimi soruşturmalarından ötürü İstanbul’a sürüldü. Çağlayan Adliyesi’nde ‘Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na atandı.
15 Temmuz gecesi nöbetçi savcıydı.
Adliyeye yakın olmak için bir restorana gitti.