Üç hafta önce yine bu salonda, Ankara Arena’da, AK Parti’nin kurultayını izledim. AK Parti kurultayında, girilmiş tüm seçimleri kazanmanın getirdiği gurur vardı. Buna karşılık, tek adam partisi olmaktan kaynaklı, “Alkışla!” dendiğinde alkışlayan askeri düzen göze çarpıyordu. Ölü dokuya dönmüş, tembelleşmiş bir kitle…
Üç hafta sonra bugün CHP kurultayında taban tabana farklı bir manzaraya şahit oldum. Her seçimi kaybetmiş olmaktan illallah etmiş, öfkeye kesilmiş ve yumrukları birbirlerine sıkılı, iktidara susamış binler, zafer kazanmak ümidiyle capcanlıydılar. Tek adamın egemen olduğu Türk siyasetinde, CHP’liler kavga dövüş de olsa nadir bir parti içi demokrasi örneği verdiler. Hiç değilse, liderlerini seçebiliyorlardı. “Buna da şükür” demek ne acı!
Parti olanakları kullanıldı. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait davranış ve alışkanlıkların ana muhalefete sirayet ettiğini gördük. Nasıl ki Erdoğan, devletin olanaklarını seçimde kullandıysa Kılıçdaroğlu da parti imkanlarını adaylığı için seferber etti. Salondaki iki dev ekranda Kılıçdaroğlu’nun propaganda filmleri izletildi. Tarafsız izleyicilere ayrılmış blok Kılıçdaroğlu’nun afişleriyle donandı.
CHP...