Akşener, geçen cuma günü Aksaray’daydı.
Aksaray Kapalı Spor Salonu’nda partililerle buluştu.
Eleştirilerindeki ağırlık merkezi AK Parti’den CHP’ye kaymıştı.
Geçtim, AK Parti’ye muhalefet etmeyi...
Artık iktidarla eski ortağı arasında denge bile gözetmiyor, Akşener.
Sanki Türkiye’yi CHP yönetiyor.
Aksaray’da diyor ki:
“Şu anda Türkiye’de bütün düşmanları birleştiren bir kişi duruyor karşınızda, o da benim. Cumhurbaşkanı gibi konuşayım; bu fakir...”
Gerçekten de cumhurbaşkanı gibi konuşuyor!
Cumhurbaşkanının bir zamanlar İyi Parti ile HDP’yi bir tutması gibi o da CHP ile DEM Parti’yi yan yana koyuyor.
“Selahattin Demirtaş’a selam gönderenler” diyerek, CHP lideri Özgür Özel’i eleştiriyor. Bir zamanlar Demirtaş’a kahvaltı sözü verdiğini unutmuş görünüyor.
Gazeteci Can Ataklı’yı CHP’liden saydığı için bir sille de ona vuruyor. Ataklı’nın patavatsızlığını CHP’ye mal ederek, “Öcalan’a özgürlük istenmesini mübah kabul eden bir dille konuşursanız millet size öyle bir tokat atar ki” deyip ana muhalefeti suçluyor.
Yanlış hatırlamıyorsam...
Öcalan’a ev hapsini öneren Salim Ensarioğlu, geçen aya kadar İyi Parti’den İstanbul Milletvekiliydi. Ensarioğlu’nun oğlu Diyarbakır Milletvekili adayı ve il başkanıydı.
BİLDİRİYİ FIRSATA ÇEVİRDİ
Akşener, CHP’nin 12 şehitle ilgili bildiriye imza atmamasını, “Ee DEM milleti korkutmuş” diye yorumluyor. CHP’yi DEM sopasıyla dövmekle kalmıyor. Cumhur İttifakı’nın safına geçip CHP ile ilgili linç yangınını körüklüyor.
Bildiriyi Cumhur İttifakı’na “Ben de aslında sizler gibi yerli ve milliyim” diye seslenmek için fırsat olarak görüyor.
Akşener, İmamoğlu’nu kastederek partisine uzanan ellerden...
O elleri kırmaktan söz ediyor.
BİR ÖZÜR DİLEMEDİĞİ KALDI
Acaba AK Parti için neler anlatıyor?