AK Partili bir kaynak, 'Keşif komisyonları çok iyi çalıştı' diyor, 'Onların raporuna bakınca, hem koalisyonu kurmak için hem de kurmamak için yeterince malzeme görüyor insan.'
Bu kaynak elbette CHP komisyonunun raporunu görmedi ama iki
partinin yazdığı raporların birbirine benzemesi eşyanın tabiatı
gereği diye düşünüyor.
Bugün ve yarın AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu,
partisinin yaptırttığı son anketlere bakacak.
Anketlerde cevabı aranan iki konu var; birincisi bugün seçim olsa
seçmen kime oy verecek, ikincisi seçmen bugün bir seçim olmasına
nasıl bakıyor?
Davutoğlu'na sunulacak anketlerin sonuçları nasıl bilmiyorum ama
başka şirketler de araştırmalar yaptı ve anketler seçim yapma
konusunda çok da cesaretlendirici değil. Bir kere seçmenin en az
yarısı seçim falan istemiyor. Gelen sonuçlar da 7 Haziran'a göre
dramatik farklılıklar içermiyor; partiler üç aşağı beş yukarı
yerlerinde duruyor.
Zaten, seçimden beri geçen iki ay bir büyük yanılsama yarattı:
Siyaset denen şeyi, siyasi elitlerin kendi aralarındaki mesaj
alışverişlerinden ibaret saymaya, seçmenin bunları takip edip
günbegün oyunu değiştirdiğine inanır oldu bir kesim ciddi
ciddi.
PKK saldırıya mı geçti, HDP oy kaybetti; hükümet PKK kamplarını mı
bombaladı, MHP'ye kaçan oylar AK Parti'ye geri döndü... Seçmenin oy
verme davranışı böyle mühendislik hamlelerle manipüle
edilebilseydi, bugün ortada AK Parti diye bir parti olmazdı; 28
Şubat bin yıl sürerdi.