BU soruyu çok önce, 13 Ağustos 2013'te yine bu köşede
sormuştum.
Mesele şu: Hem İslam’ın eğitim kurumu olarak medrese hem de
Hıristiyanlığın eğitim kurumu olarak üniversite, başlangıçta dini
eğitim kurumları.
Ama zaman içinde medrese medrese olarak kalırken üniversite bugün
bildiğimiz üniversiteye dönüşüyor.
Batı’nın üniversitesinin bilimsel düşünce devriminin yaşandığı,
bugün bildiğimiz Batı uygarlığının ana kaynağı olmasının kök
nedenleri ile medresenin İslam âlemi ve dünya için aynı değişimi
geçirememesinin kökü hakkında düşünmek, özellikle biz Türkiye’de
yaşayanlar için son derece güncel, son derece önemli bir konu.
Zamanında Erdal İnönü bu konudaki fikirlerini bir minik kitapta
ifade etmişti. Onu Hürriyet yazarı Taha Akyol ‘Bilim ve Yanılgı’
adlı kitabıyla izledi. Türkiye’nin önde gelen bütün bilim
tarihçileri bu konuda kalem oynattı.
Şimdi elimizin altında bütün bu tartışmayı derleyen bir önemli
kitap daha var:
eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün yazdığı “Medrese v.
Üniversite”.
Üniversite sistemi ve eğitim hakkında son derece değerli
çalışmaları olan, YÖK reformuyla ilgili olarak 25 yıl önce
hazırladığı raporun seviyesine hâlâ gelemediğimiz Kemal Gürüz,
kitabında önce İslam ve Hıristiyanlık dinlerinin kendi iç
gelişmelerini anlatıyor.