BU ayın ilk günü, yani 1 Temmuz'da bu köşede çıkan yazının başlığı şuydu: 'Böcek' davası bitti, 'Paralel'e atıf bile yok.
Kastedilen 'böcek' davası, Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip
Erdoğan'ın biri kendi özel evinde, diğeri resmi Başbakanlık
Konutu'nda kullandığı iki çalışma odasında bulunan dinleme
cihazlarıyla ilgili davaydı.
Bu dava, 17 ve 25 Aralık 2013 sonrası Türkiye'de başlayan 'Paralel
yapı' soruşturmaları ve davalarının ilkiydi.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, kısa kararında 'paralel yapı' veya
başka davalarda ve iddianamelerde artık sıkça görülmeye başlanan
'Fethullahçı Terör Örgütü' (FETÖ) kalıplarının hiçbirine yer
vermemişti ve bu durum da benim dikkatimi çekmişti.
Şimdi aynı mahkemenin gerekçeli kararı da çıktı. Gerekçeli kararda
hâlâ 'Paralel yapı' veya 'FETÖ' sözcükleri geçmiyor ama bu
iddialarla açılan davalara atıflar yapılıyor.
'Emniyet içindeki örgütlü yapı...'
Atıflardan biri aynen şöyle:
"... özellikle ABD'de yaşayan Hasan Akın isimli kişi ve ayrıca
emniyet içerisindeki örgütlü yapıyı yönlendiren bir kısım kişilerle
irtibat halinde oldukları, telefon kayıtları ve baz istasyonu
bilgileriyle anlaşılmıştır."
Bir başkası ve en çarpıcısı şu:
"Sanıkların suç tarihi itibarıyla Emniyet Müdürlüğü personeli
oldukları dikkate alındığında, bireysel olarak, devletin başında
olan Başbakanın dinlenmesinde ne gibi çıkarları olabileceği
düşünüldüğünde şahsi çıkar elde etmelerinin söz konusu olmayacağı
ancak sanıkların Emniyet içerisinde örgütlenmiş bulunan bir yapının
çıkarları çerçevesinde bu eylemi yaptıkları ve elde ettikleri
bilgilerin mensubu olduğunu düşündükleri yapılanmanın çıkarları
doğrultusunda kullanımını amaç edindikleri anlaşılmış olmakla, bu
noktada özellikle eylemlerinden sonra yakalanacaklarını
düşündükleri noktada haklarında yakalama kararı verilen diğer
sanıklar ile birlikte mensubu oldukları yapılanmanın yoğun
bulunduğu yurtdışındaki ülkelere gidip, bu ülkelerde sığınma
talebinde bulunmuş oldukları dikkate alınmış, esasta bu
eylemlerinin bir örgüt faaliyeti çerçevesinde olabileceği ve bu
konuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir
soruşturmanın da var olduğu dikkate alınmıştır."