NE kadar farkındasınız bilmiyorum; bir yandan büyük bir propaganda savaşı devam ediyor.
Evet Türkiye’de halk dünya tarihinde eşine az rastlanır bir şeyi
başardı, 15 Temmuz gecesi darbeye kalkışanları canı pahasına
durdurdu.
Evet, ilk ve en büyük tehlike geçti ama darbe tehlikesi için
“Tamamen geçti” diyemiyoruz.
Çünkü mevcut propaganda savaşında bir taraf, adıyla söyleyelim
Fetullah Gülenci taraf, önlenen darbenin mahiyetine, o darbe
başarılı olsa başımıza neler geleceğine hiç değinmeden, darbeyi
önleme adına yapılan şeylerin kötülüğünü anlata anlata
bitiremiyor.
Üstelik maalesef propaganda savaşı sırasında Gülenci tarafın
söylediklerinin hepsi yalan da değil.
ŞAHİN ALPAY’I NEDEN ALDINIZ?
Darbeyi önleyen meşru güç, ‘Darbeci temizliği’ adı altında çok ama
çok geniş kapsamlı bir operasyon yürütüyor. Bu operasyona maalesef
gazeteciler de katıldı son birkaç gündür.
Bazı operasyonların aciliyetini anlayabilirim; herkes de anlar.
Örneğin darbeye katılan silahlı kuvvetlerde yapılan, poliste,
adliyede, savcılıklarda yapılanları.
Eğitimle ilgili olanlar da bir yere kadar ‘makul’ bulunabilir; bir
ay sonra okullar açılacak, o vakte kadar vatandaşın belirsizlikten
kurtulması lazım.
Ama OHAL kararnamesiyle gazete, dergi, TV, radyo kapatmayı,
toptancı yaklaşımla somut suç ve kusur arayışına bile girmeden
‘Kapattım ben bunları’ demeyi anlamam da, makul bulmam da çok
zor.
Veya kalabalık bir gözaltı listesi yapıp, bu listeyi çarşaf çarşaf
medyayla paylaşıp sonra diyelim Şahin Alpay’ı, diyelim Nazlı
Ilıcak’ı, diyelim Bülent Mumay’ı, diyelim Arda Akın’ı, diyelim
Perihan Mağden’i bu listeye almayı da, sabahın köründe evlerini
basmayı da anlayamam.
‘PARDON YANLIŞLIK OLMUŞ...’
Düşünün, bir generali darbeci olma şüphesiyle gözaltına alıyor,
yerine darbeye katılmadığını düşündüğünüz başka bir generali
görevlendiriyorsunuz ama iki gün sonra o görevlendirdiğiniz yeni
general de gözaltına alınıyor.
Veya bir generali gözaltına alıp hayli de hırpalıyorsunuz, ama iki
gün sonra masum olduğunu anlayıp serbest bırakıyorsunuz.
Bu çeşit hatalardan bugünlerde çok sayıda oluyor. Uzaktan bakınca
“Yanlışlık olmuş canım” denebilir ama o yanlışlığa uğrayanların her
birinin insan olduğunu, aileleri, akrabaları ve en önemlisi kendi
onurları olduğunu unuttuğumuz zaman darbecilerle mücadelemizde de
başarısız olmuşuz demektir.