FİTİLİ 25 Eylül 2015'te, yani dört ay önce, 'Hiç Yoktan Bir Evren' adlı kitabıyla Türkiye'de de epey tanınan Amerikalı astrofizikçi Lawrence Krauss ateşledi.
Krauss, 25 Eylül günü Twitter’da, dünyanın en büyük ve ileri
kütle çekim dalgaları yakalama araştırmasının bu dalgaları
gözlediğine dair bir dedikodu duyduğunu yazdı.
Krauss’un bu dedikodusu o zaman da tartışıldı, Nature dahil bilim
dergilerinde yazılara konu oldu ama sonra yavaşça unutuldu.
Derken aynı Krauss önceki gün sabah saatlerinde bu konuda bir tweet
daha yazdı: “LIGO hakkında daha önce aktardığım dedikodum bağımsız
kaynaklarca da doğrulandı. İzlemeye devam edin. Kütle çekim
dalgaları gözlenmiş olabilir. Çok heyecan verici.”
İşte bu tweet fizik dünyasını birdenbire canlandırdı; iki gündür bu
konuda yazılan çizilenin haddi hesabı yok, dergiler, gazeteler
konunun üzerine atladı, hatta YouTube’a açıklayıcı onlarca video
bile yüklendi.
NEDİR BU KADAR ÖNEMLİ OLAN?
Bize kütle çekimi Isaac Newton’un başına bir elmanın düşmesiyle
anlatıldı; çoğumuz hâlâ bu hikâyeyi biliriz. Ama Newton’un kütle
çekim ‘yasası’ o kadar da doğru değildi.
Yüzyıllar sonra Albert Einstein diye biri geldi; kütle çekimini
fizik bilimi ve evreni kavrayışımız açısından kökünden değiştiren
yeni bir teori içinde açıkladı.
Geçen yılın son aylarında yüz yaşını deviren ‘Genel Görelilik
Teorisi’ aslında söylediği hemen hemen her şey deneysel yollarla da
defalarca kanıtlanmış, geçerliliğini ispat etmiş ve daha önemlisi o
teori içinde yapılan araştırmalarla hâlâ yeni yeni buluşlara neden
olan çok önemli bir teori.