İsmet Berkan Hürriyet Gazetesi

‘Nasıl olur da koca general bu safsataya inanır?’

BUGÜNLERDE etrafımda en çok duyduğum soru bu. Nasıl olur da general olmuş insanlar, peygamberle konuşma iddiasındaki bir insana kanar? Nasıl olur da general olmuş insanlar, ceplerinde muska niyetine Fetullah Gülen tarafından...

10 Ağustos 2016 | 7.043 okunma

BUGÜNLERDE etrafımda en çok duyduğum soru bu.

Nasıl olur da general olmuş insanlar, peygamberle konuşma iddiasındaki bir insana kanar?

Nasıl olur da general olmuş insanlar, ceplerinde muska niyetine Fetullah Gülen tarafından okunmuş üflenmiş bir dolarlar taşır?

Nasıl olur da savaş uçağı/helikopteri pilotları Fetullah Gülen’in dikte ettirdiği ‘Cesaret duası’na ihtiyaç duyar?

Dikkat edin, burada inançtan, dinden, dindarlıktan söz etmiyoruz. Onun ötesine giden bir şeyden, Fetullah Gülen’e tapmaktan, onu kutsal bir kişi görmekten söz ediyoruz.

Üstelik birkaç kişiden, hatta birkaç yüz kişiden de söz etmiyoruz; binlerce insandan, özenle seçilmiş yerleştirilmiş ve ana yapıya hiç ihanet etmemiş binlerce insandan söz ediyoruz. Hem de 40 yıla varan süreler boyunca.

Bugün Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adını verdiğimiz ve hâlâ tam boyutlarını kavrayamadığımız bu devasa organizasyona sadece inanç ve Gülen’e bağlılık tarafından bakacak olursak, bu çeşit örgütlere ‘tarikat’ (İngilizcede ‘cult’) dendiğini görüyoruz. Oysa ‘tarikat’ kelimesi, geldiği dini/kültürel köken itibarıyla FETÖ’yü açıklamıyor. Mevlevilikle veya ne bileyim Cerrahilikle FETÖ’yü inanç düzleminde aynı yere koyamayız.

Amacım burada haddimi aşıp İslam içi terminoloji polemiği yapmak değil; tek söylemeye çalıştığım, modern eğitim almış, rasyonel düşünen insanların bu yapıyı ‘akıl’ ve ‘mantık’la açıklamada zorlanacakları. Hele hele kendileri modern aydınlanmacı eğitimden geçmiş, akıllarını kullanmaları öğütlenmiş insanların bu inanç grubunun içinde yer almalarını kimsenin açıklayamıyor olması ise durumu iyice karmaşık hale getiriyor.

Tarihe, hatta günümüze baktığımızda bütün semavi dinlerin içinden zaman zaman böyle ‘sapkın’ denebilecek yapılar çıkabildiğini görüyoruz. Hepsinde mekanizma üç aşağı beş yukarı aynı:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kürt sorunu diye bir sorunumuz yok mu? 23 Kasım 2016 | 2.363 Okunma Genetiği değiştirilmiş insan kanseri yenecek mi? 19 Kasım 2016 | 617 Okunma Mafyaların hortlaması riski... 18 Kasım 2016 | 1.641 Okunma Küreselleşmenin intikamını sol değil sağ mı alacak? 16 Kasım 2016 | 416 Okunma Çatlaktan içeri sızan ışık... 12 Kasım 2016 | 1.054 Okunma