ARTIK 12 yaşına doğru gelmekte olan oğlum, bir-iki yıl kadar önce durduk yerde, cep telefonundan nasıl internete bağlanıldığını sordu. Şimdi hazır 4.5G ihalesinin dumanı tazeyken ona verdiğim cevabı burada da aktarmak istiyorum.
Biz insanlar, soyut şeylerdense elle tutulur somutlukta şeyleri kavramaya daha yatkınız. 'İnternet' dediğimizde de karşımızda elle tutulur somutlukta bir şey görmek istiyoruz; istiyoruz ki bir yerlerde 'internet' diye bir nesne olsun, biz de ona bağlanalım ve istediğimizi yapalım.
Ama öyle değil. İnternet bir nesne değil; illa nesne diyeceksek gezegenimizin her yanına dağılmış belki katrilyonlarca ayrı nesneden, katrilyonlarca kilometrelik kablolardan, uzaydaki uydulardan vs söz etmemiz gerekir.
İnternet, ilk yıllarındaki ismiyle 'info-bahn' (otoban gibi infoban) veya 'information highway' sahiden de. Siz bu otoyola 'kapı'lardan geçerek dahil oluyorsunuz.
Biz konuşurken neler oluyor?
Oğlum bana cep telefonuyla interneti sorduğunda önce ona telefonu anlatmam gerekti.
Cebinizden telefonu çıkardınız, ülkenin (belki dünyanın) öteki ucundaki birini aradınız. Çevirdiğiniz numaralar telefonunuzun anteninden en yakın baz istasyonuna gitti, oradan belki yeraltı kablosuyla belki uydu bağlantısıyla bir bilgisayara ulaştı. Bilgisayar çevirdiğiniz numaraya baktı ve onu kendi sisteminde bulmaya çalıştı, o numaranın o an hangi baz istasyonuna yakın konumda olduğunu saptadı ve sizin aramanızı o baz istasyonuna yönlendirdi. Aradığınız kişinin telefonu çaldı, o açtı. Bu sefer karşılıklı olarak sesleriniz belki uzaya gidip gelerek birbirine ulaştı.
Evet basit bir telefon araması yaptığınızda aynen bunlar oluyor; ben kısaltarak aktardım, daha ne detaylar var siz telefonla dolaşırken telefonunuzla baz istasyonları arasında geçen.