SEÇİMİN iki büyük kaybedeninden biri Halkların Demokratik Partisi HDP.
Bu parti 7 Haziran’daki oylarının yüzde 15’ini kaybetti.
Günlerdir gazetelerde okuyorsunuz, TV’lerde dinliyorsunuz; HDP’nin
kaybını ‘Kürt seçmenin bu partiye ağır bir ceza vermesi’ olarak
yorumluyor pek çok analist.
Oysa rakamlar bu teşhisi doğrulamıyor. Evet HDP daha önce oy aldığı
her yerde oy kaybetti ama bu parti özellikle Kürt seçmenin yoğun
yaşadığı şehir ve ilçelerde kendi özgül ağırlığını hâlâ güçlü
biçimde korumaya devam ediyor. Yani, bana kalırsa bir cezadan
ziyade uyarıdan söz edebiliriz.
Futbol terimiyle konuşacaksak, seçmen ‘Bir daha aynı faulü yaparsan
sarı kart görürsün, çok ileri gidersen kırmızı kart da burada’ dedi
bana göre.
Bunu nereden mi çıkarıyorum?
Gelin rakamlara bakalım... Önce, Kürt nüfusun yoğun yaşadığı
şehirlerden başlayalım. Ayrıntıları tabloda da göreceksiniz zaten,
ben birkaç örneğe dikkat çekeceğim.
AK PARTİ 2011’İN GERİSİNDE
Bunlardan birincisi Diyarbakır. HDP, 2011’de bu kentte 419 bin oy
almıştı, 7 Haziran’da bu oyunu yüzde 50’yi aşan oranda artırıp 637
bine getirmişti; şimdi 579 bine düştü. Düşüş var mı, var ama HDP
hâlâ 2011 oyunun hayli üzerinde.