REFAH Partisi kapatılmış, Fazilet Partisi yeni kurulmuştu. Ben o
yıllar Radikal gazetesinin Ankara Temsilcisi'ydim.
Radikal’in Ankara İstihbarat Şefi İsmet Demirdöğen ve Fazilet
Partisi muhabiri Ergun Aksoy’la birlikte söyleşi yapmak için
partinin genel başkanı Recai Kutan’a gittik. Söyleşi boyunca Cemil
Çiçek de bizimle beraberdi.
İşte o mülakatta Recai Kutan ilk olarak söyledi ‘Biz Türkiye’nin zencisiyiz’ sözünü. Bu söz çok tuttu; izleyen yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan da defalarca duyduk, ‘Biz Türkiye’nin zencileriyiz’ cümlesini.
AŞAĞIDAKİLER-YUKARIDAKİLER
Ne demek ‘Türkiye’nin zencisi’ olmak?
Her bakımdan aşağı görülen olmak demek. Toplumda birilerinin ‘aşağı’da görülmesi için birilerinin de kendilerini ‘yukarıda’ görüyor olması gerek. Peki kim bu ‘yukarıdakiler’?
Türkiye, Marksist sınıf analizleriyle anlaşılması kolay olmayan bir toplum; çünkü bizde sınıfsallık sadece ekonomik temeller üzerinde yükselmiyor. Ve diyelim Britanya’daki gibi neredeyse bir kader haline gelmiş bir ‘sınıflı toplum’ da değil bizimkisi; sosyal mobilizasyon imkânları çok yüksek, bir çeşit ‘Amerikan rüyası’nın ‘Türk rüyası’ olarak sıklıkla yaşanmaya devam ettiği bir toplum burası.