SEZEN Aksu'nun meşhur şarkısı, 'Zaman basıp kanayan yarana/Unutursun, unutursun' diyor ve belki de hayata devam etmek için unutmak gerek ama bazı yaralar unutulmuyor işte.
Bir harita bulun, açın bakın. Saraybosna'ya, hemen yakınındaki
Srebrenica'ya bakın. 20 yıl önce bugün, Sırp milliyetçileri,
Srebrenica'da 8 binden fazla insanı öldürmeye başladı; sadece üç
gün içinde de öldürdü.
Bu, Avrupa kıtasında 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en büyük
toplu sivil katliamıydı. Ve katliam, Avrupalıların, barış içinde
birlikte yaşamayı bütün dünyaya öğretmeye kalkacak kadar kibirli
olan Avrupalıların gözlerinin önünde oldu.
Ratko Mladic'in komutasındaki Sırp askerleri kasabaya 11 Temmuz
1995 sabahı ansızın gelmedi; o kasabanın Sırpların eline
geçmesinin, kasabadaki sivil halkın önce kendi öz savunmalarından
yoksun bırakılıp Birleşmiş Milletler'in sözde 'koruma'sına
girmesinin, sonra Hollandalı askeri birliğin kötü niyetli ve
beceriksiz komutanının kasabayı Mladic'in askerlerine teslim
etmesinin, Mladic'in Müslüman Boşnaklara koruma sözü vermesinin ve
bu sözün hemen ardından da Boşnakları katletmesinin bir tarihi
var.
Hâlâ cenazeler toprağa veriliyor
Bunların hiçbiri bir sabah ansızın, herkes hazırlıksızken
olmadı. Katliam geliyorum diye diye geldi ve maalesef bütün
insanlık bunu seyretti; Hollanda daha yakından seyretti.
İşte bu katliamın 20. yılında, Boşnaklar hâlâ cenazelerini toprağa
vermeye devam ediyorlar. Bugün de, son olarak kimlikleri tespit
edilebilen 136 kişinin toprağa verileceği cenaze yapılacak.