Yıl 2003. Ocak ayı. Yani ABD’nin “kimyasal silah” bahanesi ile
Irak’a yönelik saldırısından kısa bir süre önce.
Türkiye’den kalkan özel bir uçakla Bağdat havaalanına indik. Uçakta
dönemin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 47 Türk gazeteci ve çok sayıda
işadamı vardı. Tüzmen Saddam’la görüşecekti. Ama giderken bu ilan
edilmedi.
SADDAM’A MEKTUP
Saddam’la görüşmenin nerede, ne zaman ve nasıl yapılacağı
bilinmiyordu. Tüzmen çantasında Türkiye’nin Saddam’a mektubunu
taşıyordu.
Mektup şu anda Kudüs’te görev yapan Büyükelçi Gürcan Türkoğlu
tarafından kaleme alınmış ve son düzeltmeler en üst düzeyde
yapılmıştı.
AMCA
Tüzmen temaslara başladı. Yaklaşık 800 milyon dolarlık anlaşma
imzalandı. Bütün dünya temasları izliyordu. Bazı görüşmelerde
gazeteci sayısı yüze ulaşıyordu.
Türk resmi heyeti olarak bizler çok dikkatliydik. Saddam’ın
aramızdaki kod adı “Amca” idi. Özel görüşmelerde Saddam adı
kesinlikle kullanılmıyordu.
HABER GELDİ
Ziyaretin son günü haber verildi. “Amca” ile o gün içinde
görüşülecekti. Yer ve zaman sırdı. İlk işaret geldi. Aynı saatlerde
Tüzmen’in Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı ile randevusu
vardı.
Gazetecileri şaşırtmamız gerekiyordu. Basın danışmanı olarak bu
görev bana düştü. Gazetecileri otobüslere bindirdim ve Maliye
Bakanlığına götürdüm. Biz orada beklerken Tüzmen otelden ayrıldı.
Birkaç yer ve araç değiştirdikten sonra Saddam’la buluştu.
Tehlike geçince b...