14 Mayıs seçimleri…
İlk işaret o zaman gelmişti.
AK Parti oyları yüzde 42’den 35’e
düştü.
Bir anlamda “sarı kart” gösterdi.
Herkes Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandı.
Bu düşüşün üstü örtüldü.
“Bir yıl içinde yine seçim var.
Seçmen altınızdan kayıyor.
Sonuç daha vahim olabilir” uyarıları yapıldı.
Ciddiye almadılar.
Seçim sonuçları netleşti.
Erdoğan biraz gecikmeyle balkona çıktı.
“31 Mart bizim için dönüm noktası” dedi.
Partiden yapılan açıklamalar:
“Seçmenin mesajını aldık.”
14 Mayıs, 31 Mart seçimleri…
Gerçekten mesaj alınmış mıydı?
İsterseniz ana hatlarıyla inceleyelim.
AK Parti neden kaybetti?
İlk akla gelenleri sıralayalım:
Arkası kesilmeyen zamlar.
Halkın alım gücünün hızla azalması.
Emekliye yapılan düşük zam.
Neoliberal politikalarda ısrar.
Dış politikada yalpalama.
Bir başka konu da tarikatlarla ilişkiler.
FETÖ’ye karşı mücadelede zafiyet var.
Üniversitelerde FETÖ…
Bütün deliller ellerinde.
Ama YÖK’Ü bir türlü harekete geçiremedi.
FETÖ’den boşalan yerler…
Diğerleri doldurdu.
Menzilciler, Hak Yolcular ve diğerleri…
Hepsi büyük paralarla oynuyor.
Üstelik de devlet olanaklarıyla besleniyorlar.
Adıyaman’daki görüntüler…
Tarikat yurtlarında yaşananlar…
Yargıda, emniyette, TSK’da…
Hangi tarikatın etkili olduğu konuşuluyor.
Bütün kamu kurumlarında aktifler.
Hepsinin faturası AK Parti’ye kesildi.
AK Parti ise bunlarla bağını koparmadı.
Tam tersine onlardan umut bekledi.
Bir oy aldı, 5 oy kaybetti.
Seçim sonrası AK Parti MYK toplandı.
Erdoğan sert eleştirilerde bulunmuş.
Çakarlı araba saltanatını bile gündeme getirmiş.
Diğer bir deyişle ayar vermiş.
Toplantı sonrası basına servis edilen bilgiler…
Daha önce hiç olmamıştı.
Belli ki arkası gelecek.
Bayram sonrası işaret ediliyor.
Hükümette, partide, bürokraside...
Değişiklik beklentisi yüksek.
MYK sonrası açıklama…
Seçim yenilgisi analiz ediliyor.
Çok sayıda neden sıralanmış.
Ama izlenen politikalardan söz edilmiyor.
Oysaki asıl sorun orada.
Aynı hatalarda ısrar ediliyor.
Yerel seçim sonrası yapılan
açıklamalar…
Özellikle ekonomi konusunda.
Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek…
Merkez Bankası Başkanının sözleri.
Özetle şu mesajı verdiler: “Neoliberal politikalardan taviz
yok.”