AK Parti’de saflar…
Giderek belirginleşiyor.
Resmen olmasa da gayrı resmi merkezler.
Bazıları devlet olanaklarını kullanıyor.
Bazıları özel ofisleri.
Hamamönü’ndeki çalışmalar da ayrı.
Toplantılar devam ediyor.
Siyasetçi, bürokrat, işadamları…
Yeni dönemde kendilerine yer arayanlar.
İçlerinden birine sordum.
Geçmişteki “Kırıkkale Toplantısını” anımsattı.
“Daha sonra devleti onlar yönetti” dedi.
Ana hatlarla AK Parti’de durum şu:
Bir tarafta milliciler…
Atatürk ve Cumhuriyetle sorunları yok.
AK Parti tabanındaki gelişmeden memnunlar.
“Parti tabanımız çok değişti.
15 Temmuz herkesin gözünü açtı.
FETÖ’yü kimse savunmuyor.
Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı…
Artık pirim yapmıyor.
Taban Amerika’yı da tanıdı.
Kimseye kabul ettiremezsiniz.
Esas olan Türkiye’nin milli çıkarları” diyorlar.
Diğer tarafta ise Amerikancılar…
Geçmişte FETÖ ile organik bağı olanlar.
Amerika konusunda çok hassaslar.
Her fırsatta ABD ile ilişkileri savunuyorlar.
Bütün hesapları Erdoğan sonrası…
O günlerin taşlarını döşeme çabasındalar.