31 Mart seçim sonuçları…
AK Parti’de taşları yerinden
oynattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MYK’daki çıkışı…
“Karargahları” (!) bombalaması…
Söylediklerinin basına servis edilmesi…
Bugüne kadar pek yaşanmamıştı.
Genelde kol kırılır, yen içinde kalırdı.
Tabana yönelik bir hamle…
Belli ki bazı kararlar alacak.
Seçim sonrası çıkışlar…
Yapılan değerlendirmeler, yorumlar…
Yenilgi bazılarının dilini çözmüş gibi.
Düne kadar sessiz olanlar…
Küpünü doldurmaya çalışanlar…
Birdenbire muhalif olmuş.
Araba devrilince ortaya çıktılar.
İlginç bir durum.
Van seçiminde yaşananlar…
DEM Parti’nin yanında saf
tutanlar…
Anayasanın, yasaların çiğnenmesini isteyenler…
YSK’nın kararını alkışlayanlar.
Söz konusu ABD’nin planları olunca…
Gözü kara hareket edenler…
Sosyal medya paylaşımları…
Yapılan açıklamalar…
Her şey kamuoyunun gözü önünde oldu.
Bazıları çok heveslenmişe benziyor.
“Milli Devlet’in sonuna gelindiği” hayaline mi
kapıldılar?
Bu konuda tespitler var.
Birdenbire 2002 tartışması başladı.
Parti “kuruluş ayarlarına” dönmeliymiş.
Amaçlanan şu:
ABD denetiminde dış politika izleyen…
FETÖ ile birlikte hareket eden…
Tarikatlar koalisyonu olan…
Liboşlarla işbirliği yapan…
Milliyetçiliği ayaklar altına alan…
Ekonomide uluslararası finans kuruluşlarının istediği kararları
alan bir AK Parti.
AK Parti’yi yakından tanıyanlar…
Durumu şöyle özetlediler:
“Partide iki kesim var.
Ana hatlarıyla şöyle:
Bir kanat Batıcı.
‘Amerikancılar’ demek daha doğru.
Abdullah Gül’ün gidişi…
Arkasından 15 Temmuz…
Önemli ölçüde tasfiye edildiler.
Ama hala etkililer.
Farklı maskeler takıyorlar.
Kritik anlarda sahneye çıkıyorlar.
İzledikleri politikalar:
Rusya, Çin, İran, Esad düşmanlığı.
NATO, ABD seviciliği.
‘Başka çaremiz yok’ diye dayatmalar…
Ölümü gösterip ABD’ye razı etme çabaları…
‘Bizi deliğe süpürmeyin kullanın’ takımı.
Son dönemde MHP yerine İYİ Parti’yi
istiyorlardı.
Tabanda azlar.
Ancak kritik görevlerdeler.
Devlet olanaklarını kullanıyorlar.
Erdoğan sonrası hesabı içindeler.
Diğer kanat ise milli.
Tabanda ezici çoğunluktalar.
ABD’nin planlarına direniyorlar.
‘FETÖ ile uzlaşma’,
‘Açılım’ senaryolarına itiraz ediyorlar. ‘
ABD ile yola devam’ diyenlere tepkililer.
Karşı tarafı ‘Batı’ya teslim olmakla’
eleştiriyorlar.
Bu arada, ortada dolaşanlar da ayrı.
Onlar kim galip gelirse oraya yatarlar.