Sürekli uyardık. Ama dinleyen olmadı. Kürsülerde “işler iyi” denince ekonomi düzelmiyor. Her şey ortada. İşler iyi gitmiyor. Kredi faizleri yükseliyor. Dolar 4 liranın, Avro 5 liranın üzerinde... Artık buralara iyice yerleştiği anlaşılıyor.
Ne kadar yukarı gider kimse kestiremiyor.
Son yıllarda döviz kredisiyle yatırım yapan tüm şirketler sıkıntıda. Hele TL ile kazanıp döviz borcu ödeyenler ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Bırakalım küçük ve orta boy işletmeleri. Dev holdingler bile borçlarını yeniden yapılandırmak için bankalarda kuyrukta.
SEÇİM EKONOMİSİ
Hükümet peş peşe paketler açıklıyor. Uygulanan seçim ekonomisi AKP içinde bile sıkıntı yaratmış görünüyor. Yeterli kaynak olmadan açıklanan paketler ilk başta sevindirse de sonra tepkiye dönüşüyor.
Kredi veren kamu kuruluşlarının yöneticileri siyasi baskılardan şikayetçi. Talepleri karşılamanın olanaksız olduğunu vurguluyorlar. “Var da vermedik mi?” diye espri yapmaya bile başladılar.
NEFES KREDİSİ
En son açıklanan destek “nefes kredisi”. Antalyalı esnaf yaşadıklarını şöyle özetledi:
“Önce 200 bin liradan söz edilmişti. Sonra yüze indirildi. Gerekli evraklarımızı toplayıp bankaya verdim. Pazartesi günü banka müdürü aradı. Talebimi 50 bine düşürmemi istedi. Sadece bana mı böyle diye arkadaşlara sordum. Hepsine aynı şey söylenmiş.”
Anlayacağınız “nefes kredisi”nde “nefes darlığı” var.
İSRAF
Açıklanan paketler gerçekçi değil. “Seçimi kazanalım da sonra ne olursa olsun” havasında. İzlenen se&c...