AKP 24 Haziran seçim bildirgesini açıkladı. “Metal yorgunluğu”
(!) bildirgeye de yansımış gibi. Seçim müziklerinden vaatlere kadar
hepsi hayal kırıklığı. Sanki panik havası var.
En çok öne çıkarılan, “Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet” sloganı
bile çalıntı. Vatan Partisi’nin sloganı.
VAATLER
AKP’nin seçim bildirgesindeki vaatlerden bazıları şöyle:
3Y (Yasaklar, Yoksulluk, Yolsuzluk) ile kararlı
mücadele.
Cemevlerine hukuki statü.
Demokraside süper lig.
Bağımsız ve tarafsız yargı.
Ekonominin nimetlerinin adaletli dağıtımı.
Enflasyonun düşürülmesi.
Faizlerin aşağı çekilmesi.
Cari açığın sorun olmaktan çıkarılması.
İstikrarın sağlanması.
...
GERÇEKLER
3Y (Yasaklar, Yoksulluk, Yolsuzluk) AKP döneminde arttı.
Cemevlerine hukuki statüyü AKP reddetti.
Demokrasi AKP ile rafa kalktı.
Yargı AKP’nin 2010 anayasa değişikliği ile FETÖ’nün tam
denetimine girmişti.
Ekonomide gelir dağılımı en çok AKP döneminde bozuldu.
Enflasyonun sorumlusu AKP’nin yanlış politikaları.
Son 2-3 ayda faizleri neredeyse ikiye katlayan
AKP.
Cari açığın sorumlusu da kendileri.
AKP artık ekonomide istikrarın değil, istikrarsızlığın
kaynağı.
...
AKP MUHALEFET GİBİ
Yürürlükteki yasaya göre, çiftçilere milli gelirin yüzde biri
ölçüsünde destek verilmesi gerekiyor. AKP iktidarında bu paraların
yarısı bile ödenmedi. Çiftçilerin 100 milyar liranın çok üstünde
alacağı var.
Ama AKP şimdi çiftçilere 5,2 milyar hibe yardımı yapacağını
söylüyor.
İşsizlik iki haneye yükseldi. İşsizler ordusu içinde en büyük
bölüm gençler. 16 yıldır yapmadığını şimdi yapacağını söylüyor. 5
milyon gence iş sözü veriyor.
Öğretmen, polis, ... milyonlarca memur yıllardır 3 bin 600 ek
gösterge diye bağırıp durdu. AKP ciddiye bile almamıştı. Şimdi
vaatleri arasında.
AKP iktidar değil, muhalefet partisi gibi.
Sanki 16 yıldır iktidarda olan başkası..!
Vatandaşın “Sen 16 yıldır iktidarda değil miydin? Niye
yapmadın?” diye sorması da bundan!
ALGI
İşin bir başka yönü de AKP’nin vaatlerinin yarattığı
algı.
Erdoğan seçim bildirgesini açıklayınca dövizde düşme
beklentisi vardı. Ama yine tersi oldu. Kurlar arttı. Tanıdığım ünlü
bir finans kuruluşunun üst düzey yetkilisini aradım. “Ne oluyor?”
diye sordum. Verdiği yanıt özetle şöyle oldu:
“Erdoğan bugüne kadar yapmadığı ve bu koşullarda yapılması da
pek mümkün olmayan sözler verdi. Bu da uluslararası piyasalarda,
‘Erdoğan zorda, mali disiplini bir kenara bıraktı. Durumunu
kurtarmak için kontrolsüz vaatlerde bulunuyor’ algısı yarattı.
Döviz kurlarındaki artış da bundan.”
AKP için rüzgarın tersten estiği çok açık!
YA MUHALEFET
Peki AKP böyle de muhalefet farklı mı?
Hepsi halka boncuk dağıtıyor. Ekonomiyi nasıl toparlayacakları
konusunda bir reçeteleri yok. Piyasalar alev alev yanıyor. Onlar da
yangını söndüreceklerine yangına benzin döken bir tavır
içindeler.
Bir tek Vatan Partisi krizi aşmak için önerilerini sıraladı.
İşte bazıları:
Ekonomideki depreme Atatürk gibi çözüm.
Halkçı, planlı, karma ekonomi.
Dış ticarette yerli para.
Dış borçların yapılandırılması.
Yurt dışına çıkarılan paraların getirilmesi.
Çiftçi borçlarının ertelenmesi, 2 TL’den mazot.
İnşaat sektörüne kaynak tahsisine son.
MB’nin güçlendirilmesi.
Bütçe disiplini, israfa son.
Üreticinin gümrüklerle korunması.
Kritik sektörlerde kamulaştırma.
...
Durum bu..! Takdir sizin!