Meral Akşener’in açıklaması…
Günler öncesinden duyuruldu.
“Türk siyaseti için yeni bir başlangıç” olacağı söylendi.
Doğal olarak merak edildi.
Akşener ne diyecekti?
Nihayet cumartesi günü konuştu.
Bahçeli’nin çıkışı hesabını bozmuş gibiydi.
Öyle Türk siyaseti için yeni bir başlangıç değildi.
Konuşmanın yeri ilginçti.
Kocatepe Zafer Alanı.
Tarih de önemliydi, 26 Ağustos.
Büyük Taarruz’un başlama tarihi.
Bol bol Atatürk vurgusu yaptı.
Akşener, Büyük Taarruz, Atatürk…
Pek bağdaştıramadım.
Ama birden aklıma geldi.
ABD önümüzdeki dönemde “Atatürkçülükle” karşımıza çıkacaktı.
Atatürk’ü kalkan yapacaktı.
İçi boşaltılmış bir Atatürkçülük.
12 Eylül dönemindeki gibi…
Bölücü teröre vurgu yaptı.
“Onlarla işbirliği yapanlarla işbirliği yapmayacağız” dedi.
Ama FETÖ’den hiç söz etmedi.
Amerika etrafımızı çevirmiş.
Namlularını ülkemize doğrultmuş.
Ağzına bile almadı.
Mehmet Şimşek’le ilgili ifadeleri ilginçti.
“Kendisine saygım var” diye söze başladı.
Sonra da eleştirilerini sıraladı.
Şimşek’in de gerçeği bildiğini söyledi.
Şimşek’i koruma gayreti dikkat çekti.
İmamoğlu ve Yavaş’ın adaylığı için çabası…
Saraçhane operasyonu…
Çok konuşuldu.
O gün yaptığımız tespitleri doğruladı.
Bir anlamda itiraf etti:
“Ne söylersek söyleyelim dinletemedik.
20 yılda ilk kez Erdoğan karşısında açık farkla seçimi kazanacak 2 aday çıkardık. Önleri kesilmek istendiğinde, yardımlarına koştum, yanlarında durdum.
Ama onları aşağı çekenlere engel olamadım.
Başaramadım.”
Amerikalılar da İmamoğlu için çok uğraşmıştı.
İmamoğlu ve Yavaş’a sitemleri de vardı:
“Ben milletimizin omuzlarında taşıdığı, umudunu bağladığı, bu iki arkadaşımızın, milletimizin bu tarihi çağrısına, kulak vereceklerini düşündüm. Ama maalesef yanıldım.”