Ankara çok hareketli.
Peş peşe yaşanan olaylar…
Sinan Ateş cinayeti ile ilgili
bilgiler…
Bugüne kadar gündeme getirilmeyen…
Kasalarda saklanan görüntüler.
Kimin neden sızdırdığı tartışmaları…
Cinayetteki “üçüncü kuvvet” iddiaları…
Ankara emniyetinde olanlar…
Bir itirafçının açıklamaları…
Yasa dışı dinlemeler…
Anlayacağınız ortalık karışık.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli…
Salı günü grup toplantısındaki konuşması…
Taşları yerinden oynattı.
Bahçeli özetle şöyle dedi:
“…Bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp aynı zamanda emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığı görülmektedir. Bu kan içen vampirlerin aklını başına alması, etrafımızda iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri, akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır…”
Sonra da şöyle devam etti:
“Maşa kullanıp sütre (perde) gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz. Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir. Nitekim hedef; MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye'dir. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun. Bunların emniyet, yargı ve medyadaki uzantılarının tepesine binilmelidir.”
Bahçeli’nin açıklaması…
Ortalık hareketlendi.
“Ne oluyor?” sorusuna yanıt aramaya başlandı.
Yabancı diplomatlar…
Onlar da olup biteni anlamaya çalışıyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Bir açıklama yapacak mıydı?
Herkes AK Parti grup toplantısına kilitlendi.