CHP’de kurultay oldu mu taşlar yerinden oynardı. Parti ne kadar
ölü olsa da anında dirilirdi. Bazıları için “kapı gıcırtısı duydu
mu oynamaya başlar” denir. CHP’liler de “kurultay” sözünü duyar
duymaz harekete geçerdi.
Ama artık o CHP’den eser yok.
Dün CHP Kurultayı vardı. Salon doluydu. Dışarıda da epeyce partili
vardı. Ama ne salonda, ne de dışarıda heyecan yoktu.
Kılıçdaroğlu konuşurken bir miktar hareketlenme olsa da devam
etmedi. Genel Başkan adaylarından Muharrem İnce’nin zorlaması da
sonuç vermedi.
Kurultay’a katılanlar arasında gençlerin azlığı dikkatimi çekti.
Eskiden, “Mustafa Kemal’in askeriyiz” sloganı atıldı mı ortalık
inlerdi. Bu kez pek atılmadı. Atıldığında da cılız kaldı.
Yönetimin Muharrem İnce’ye “mükerrer imza” oyununa da hiç
girmeyeyim.
SALONUN İÇİ DIŞI
Sabah saatlerinde salona girerken çok sayıda CHP’li önümü kesti.
Sohbet ettik. Afrin’e harekatı, Suriye ile temasa geçilmesini,
ABD’yi, FETÖ’yü, PKK’yı konuştuk.
Şaşırmadım desem yalan olur. Parti yöneticilerinden çok
farklılardı. “Zeytin Dalı Harekatı” için “Havet” değil, “Evet”
diyorlardı. Hepsi Mehmetçiğin arkasındaydı.
Salona girdiğimde bu hava değişmeye başladı. AKP’nin Afrin
operasyonunu seçim malzemesi olarak kullandığı dillendirilir oldu.
Hapisteki gazeteci ve siyasetçiler tartışması öne çıktı.
Delegelerin ve parti üst düzey yöneticilerinin dolaştığı
alanlardaki sohbetlerimizde duyduklarımız ise salonun
dışındakilerin tam tersiydi.
KILIÇDAROĞLU’NUN KONUŞMASI