CHP, 24 Haziran seçimlerinde ağır bir yenilgi aldı.
Muhalefet “olağanüstü kurultay” diye bayrak açtı.
Yönetim kabul etmedi.
Gerekçe olarak da yaklaşan yerel seçimleri gösterdi.
“Şimdi iç mücadele zamanı değil, seçime hazırlanacağız” dedi.
Yeterli imza toplansa da hepsi işleme konmadı.
İnce güven vermedi.
SEÇİM ÖNCESİ
Yönetim olağanüstü kurultayı savuşturunca rahatladı.
Yerel seçim çalışması da olmadı.
İşler zamana yayıldı.
Seçime iki ay kaldı, CHP yine çarşafa dolandı.
Rakipleri kampanyayı başlattı.
Onlar hâlâ aday kavgası içinde.
NE KAVGASI?
Kavga AKP’nin elinde olanları almada değil.
Garanti görülen il ve ilçelerde.
Yani elindeki belediyelerde.
Daha iyi yönetmek için de değil.
Neoliberallerin rant kavgası.
Pazar günü MYK ve Parti Meclisi toplantısı sert geçti.
Kulislerde konuşulanlara bakılırsa yumruklar konuştu.
ALTI OK’U KONUŞAN YOK
CHP’de üst düzeyde görevler yapmış İstanbullu biriyle sohbet ettim.
Söze, “Ne yazık ki bizim il başkanı CHP’li değil, HDP’li” diye
başladı. Şaşırdım kaldım.
Sadece o mu?
Adam, Parti Meclisi’ne aday. HDP’den destek istiyor. Çünkü Doğu ve
Güneydoğu’daki 200 civarındaki delegenin önemli bir kısmı CHP’den
çok HDP’ye yakın.
Belediye başkan adayları da aynı. “HDP beni destekleyecek” diye
propaganda yapıyor.
Atatürk’ün partisinde durum bu.
Atatürkçüler devre dışı.
“CHP kapatılmalıdır” diyenler hakim.
ADAY BELİRLEME
Aday belirleme süreçleri tartışılıyor.
Özel ilişkiler, milyonlar, vaatler, ... konuşuluyor.
Yıllarca CHP milletvekilliği yapmış, ama şu anda kenarda duran
Atatürkçü bir CHP’li şunları söyledi:
CHP’de Abdullah Gül bizden daha etkili.
HDP bizden fazla söz sahibi.
ABD Büyükelçiliği’nin kontenjanı var.
Atatürkçüler sadece devletten tasfiye edilmedi. Son sekiz
yılda CHP’den de tasfiye edildi.
CHP’yi kim yönetiyor belli değil. Parti Meclisi’nin yönetmediği
kesin!
MORALLER BOZUK
AKP oyları düşüyor.
24 Haziran’ın çok altında.
Ekonomik krizin etkileri artıyor.
Moraller bozuk.
Ama CHP’de de durum aynı.
Rant kavgası büyük.
HDP ile ittifak da ayrı.
Adaylar açıklandı, istifalar başladı.