2018’in ilk çeyreğinde yüzde 7.4 büyüdük.
İkinci çeyrekte büyüme 5.3’e düştü.
Üçüncü çeyrekte düşüş sürdü, 1.8 oldu.
Dördüncü çeyrekte yüzde 3 küçüldük.
SANAYİ TEHLİKEDE
Bütün veriler olumsuz.
İnşaat sektöründe büyüme -8.7.
En önemlisi sanayinin durumu.
Verilen bütün desteklere rağmen sonuç vahim.
Sanayi 6.4 küçüldü.
Vergi indirimlerine rağmen dayanıklı tüketim maddelerinde daralma
yüzde 34.
Bu yılın 1. ve 2. çeyreği için de tablo iyi değil.
Öyle görünüyor ki küçülme devam edecek.
Ekonomistler önümüzdeki dönem için “V” çıkışından söz etmiyor.
Öngörüleri genelde “L” durumu.
Krizin uzun süre devam edeceğinin işareti.
BÜTÇE
Seçim nedeniyle bütçe harcamaları “Koyuver gitsin” havasında.
Toplanamayan vergiler toplanmış gibi harcanıyor.
Hazine nakit açığı büyüyor.
Seçimden sonra harcayacak para da kalmayacak.
Resesyonun derinleşeceği çok açık.
BAKAN ALBAYRAK
Bakan Albayrak çok konuşuyor.
Her gün televizyonlarda, gazetelerde.
“-3 büyüme” ile ilgili olarak da açıklama yaptı.
“En kötü geride kaldı” dedi.
Şaka gibi.
Bakan, “Yeni Ekonomik Program”ı eylül ayında açıklamıştı.
Programda 2018 için yüzde 3.8 büyüme öngörülmüştü.
Büyük oranda şaştı.
2.6’da kaldı.
Oysa ki bu tür durumlarda güven çok önemli.
Ekonomi yönetimi çok konuşmamalı.
Bir şey söyledi mi doğru çıkmalı.
Aksi halde güven kalmaz.
Geçmişte Güneş Taner de böyle yapmıştı.
Sonrası malum..!
BASTIRMA
TÜİK 4. çeyrekteki çöküşü açıkladı.
Normalde bu sonuç borsayı düşürür, dövizi yükseltir.
Ama tam tersi oldu.
Ekonomi yönetimi eldeki tüm olanaklarla günü kurtarmaya
çalışıyor.
Döviz artmasın diye her yola başvuruyor.
Kaynaklar boşa harcanıyor.
Yüksek faizle dış borç alınıp kriz halının altına süpürülüyor.
PATLAMAYA ZEMİN
Üstelik bu bastırma, patlamaya zemin yaratıyor.
Bir barajda su artınca kapaklar açılır.
Suyun belli ölçüde boşalması sağlanır.
Aksi halde baraj patlar.
Geçmişte Çiller de benzer bir yol izlemişti.
“Beyninin yarısı” ile aynı taktiği uygulamışlardı.
Sonuç felaket olmuştu.