Emeklilerin durumu…
Gerçekten içler acısı.
Milyonlarca emekli 10 bin lira maaş alıyor.
Çok az üstünde alanların toplamı 10 milyon…
Ortalama ev kirası 15 bin lira.
Gıda, ulaşım, giyecek…
Emekli bu işin içinden nasıl çıkacak?
Günlerdir emekli zammı tartışılıyor.
Bir kök maaştır gidiyor.
Üç seçenek üzerinde konuşuluyormuş.
Bin 500, 2 bin, 2 bin beş yüz lira.
Sözünü ettiğiniz 3 kg et parası.
Neyin tartışması yapılıyor.
Ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin mi?
Türk-İş’in verileri ortada.
Yoksulluk sınırı 61 bin 800.
Açlık sınırı 19 bin lira.
Daha önümüzde 6 ay var.
Bu rakamlar çok daha yükselecek.
Bırakalım yoksulluk sınırını…
Emeklinin maaşı açlık sınırının yarısı kadar.
Bin-2 bin lira artırsan ne olur…
Bizim de ağzımızı alıştırdılar.
Memura, emekliye verilen zam değil.
Enflasyon farkı.
Memurun geçen altı ayda kayıplarının telafisi.
Yani ortada zam falan yok.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Memur sendikaları…
Kimisi iktidara yakın, kimi muhalif…
Ama hepsi bu “zam” sözüne tepkili.
Emekliye yapılacak artış…
Günlerdir yapılan toplantılar…
Yetkililerden farklı açıklamalar…
Emeklinin öfkesini daha da büyüttü.
Emekliler yolda önümü kesti.
Bir yere oturup sohbet ettik.
Hepsi burnundan soluyordu.
“Günlerdir televizyonlarda bu konuşuluyor.
Sanırsınız ki maaşımız yüzde yüz artacak.
Altı üstü 2 bin 500 lira.
Alın bu parayı lokantaya girin.
Eşiniz ve çocuklarınızla bir öğüne yetmez.
Bizle dalga mı geçiyorlar” dediler.
AK Parti tartışmayı uzattıkça
uzattı.
Tepkiler azalmadı, arttı.
Büyük hata yapıyor.
Bir anlamda ayağına kurşun sıktı.
Ne yapacaksan bir an önce yap.
Konuyu bu kadar uzatmanın anlamı ne?