Türkiye Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı Harekatı”na kilitlenmiş
durumda. Gazetelerin televizyonların haberlerinde ilk sıralarda hep
Afrin var.
Ülkenin her yerinden Mehmetçik’e destek yağıyor. Kimisi üşümesin
diye eldiven örüyor, kimisi aç kalmasınlar diye sarma sarıyor. İş
dünyası, işçisi, köylüsü, memuru, esnafı, ... Türk Ordusunun
arkasında. İlkokul öğrencileri bile harçlıklarını gönderiyor.
Türkiye’nin tamamına yakını tek yumruk.
AMA..!
Ama tam tersi davranış içinde olanlar da var. Adeta halk içinde
birliği değil, bölünmeyi körüklüyorlar.
Her gün yeni bir krizle karşı karşıya kalıyoruz. İçinde
bulunduğumuz ortamda hiç gündeme getirilmemesi gereken konular,
gündemin ilk sırasına geçiveriyor.
Bir gün Lozan tartışması karşımıza çıkıyor, bir gün Kuvayı
Milliye... Son kriz de kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarının başındaki “Türk” ve “Türkiye” adları.
Peki bu tartışmaları başlatan kim?
Birileri böyle bir tartışma başlatsa, “Sakın ha, ne yapıyorsunuz?
Mehmetçik Afrin’de savaşırken bu tartışmaların zamanı mı?” diye
engellemesi gereken kişi.
Ülkenin Cumhurbaşkanı!
DOSTLARIMIZ AZALIYOR
Ortaya çıkan krizlerden AKP’liler de rahatsız. Gerginliğin
lehlerine olmadığını düşünüyorlar. “İçeride dostlarımız
azalıyor, düşmanlarımız artıyor” tespiti yapıyorlar. “Bunları
Reis’e söylemiyor musunuz?” diye sorunca da susuyorlar.
Seçmenin nabzını iyi tutan bir AKP yöneticisi, en son yaşanan
Türkiye Barolar Birliğinin başındaki “Türkiye&rdq...