ABD-Türkiye ilişkileri…
Uzun süredir limoni…
Nedeni de belli.
PKK/PYD’ye binlerce tır silah…
Yüz milyonlarca dolar destek veriyor.
Irak ve Suriye’de korumaya almış durumda.
İsrail’le birlikte koordineli çalışıyor.
“2. İsrail” devleti kurma planları yapıyor.
Türkiye ise kararlı.
“Buna izin vermem” diyor.
İş bununla da sınırlı değil.
Türkiye’nin izlediği politikalar.
Suriye’de “Astana süreci”…
Karabağ’da, Rusya, Azerbaycan, İran
işbirliği…
Irak’ta, Bağdat’la teröre karşı birliktelik arayışı…
ABD’nin devre dışı bırakılması…
Savunma sanayinde yaşanan gelişmeler…
Rusya ile sıcak ilişkiler…
S-400 alımı ve devamı…
Özetlersek Türkiye’nin bölge ülkeleriyle
dayanışması…
ABD’yi ciddi şekilde rahatsız ediyor.
Bütün bunlara karşı ABD’nin tavrı…
Türkiye’ye düşmanlık yapıyor.
Sadece ABD değil…
ABD’nin kuyruğuna takılan AB…
Onların tutumu da benzer.
Son dönemde verilen mesajlar…
Hepsi aynı amaca yönelik.
ABD ile birçok müzakereye katıldım.
Kendilerini “büyük patron” olarak
görürler.
Bu nedenle cüretkardırlar.
İstediklerini yaparsan iyisindir.
Yapmazsan küstahlaşırlar.
Obama’nın “beyzbol sopalı” paylaşımı…
Bu tavrın tipik örneğidir.
PKK ile açılımın bitirilmesi…
FETÖ’nün üstüne gidilmesi…
Asya’ya yönelinmesi…
Batı’dan bağımsız dış politika…
“Türkiye kontrolden çıktı” diyorlar.
Türkiye’nin içine girdiği ekonomik kriz…
ABD’nin payı da yüksek.
Şimdi bu durumu fırsata çevirme…
İntikam alma peşindeler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti…
İşte bu koşullarda gündeme geldi.
ABD’de çıkış arayışı…
Kimin aklıdır bilmem…
Hep söylüyorum…
Birileri ince bir taktik izliyor.
“Ölümü gösterip ABD’ye razı etme”
peşindeler.
“Erdoğan ABD’ye gidiyor…
ABD Türkiye ile çalışacak.
İşler eskisi gibi olacak.
Kredi muslukları açılacak.
Bol para gelecek, ekonomi düzelecek” diye kampanya
yürütenler…
AK Parti içine sızanlar…
Niyetleri, Türkiye’yi ABD’nin önüne atmak.