İlk işaret ABD’den gelmişti.
Erken seçimin düğmesine bastı.
Muhalefet ilk başta soğuktu.
“İktidar iyice yıpransın” diyordu.
İşin içine ABD girince, emir telakki etti.
Hemen harekete geçti.
HALKIN GÜNDEMİ
Ama halkın gündemi başkaydı.
Sorunlarının çözümünü istiyordu.
Erken seçim hiç akılda yoktu.
O zaman gündeme sokulmalıydı.
2001’de Ecevit’e karşı izlenen taktik,
Erdoğan’a karşı da devreye girdi.
Ekonomik kriz tetiklendi.
Halkın sıkıntısı büyütüldü.
“Yeter artık Ak Parti gitsin” algısı amaçlandı.
AK PARTİ’NİN İÇİ
Ak Parti’nin içinde de “erken seçimciler” var.
“Büyüme oranları yükseliyor.
Bu oylarımızı artıracak.
6 ay seçim ekonomisi izleriz.
Sonuç alırız.
Normal süreyi 2023’ü beklersek olmaz.
İşler daha kötüye gider.
Altından kalkamayız” diyorlar.
SEÇİM HAVASI
Erken seçim tartışmalarıyla eş zamanlı yeni müjdeler verilmeye
başladı.
“3 bin 600 ek gösterge”,
“Asgari ücrete yüksek zam”,
“EYT’lilerin sorununun çözümü”
***
Hepsi “seçim ekonomisi” olarak yorumlandı.
Erken seçim beklentisi yükseldi.
İş dünyası da aynı havaya girdi.