Tahran Zirvesi “mihenk taşı” oldu. Zirvede yaşananlar ve Erdoğan’ın tavrı bazılarını cesaretlendirdi. “Gizli Amerikancılar” ortaya çıkıverdi. Özellikle 15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi sonrasında üstlerini örtmeyi başaranlar ilk fırsatta kendilerini açık etti. Erdoğan’ın zirvedeki yanlışlarını kendilerine kalkan yapıp harekete geçtiler. İdlib üzerinden Rusya ve İran’a saldırıya başladılar. Erdoğan’ın Rusya ve İran’la dostluğa vurgu yaptığı konuşmalarını pas geçenler, görmezden gelenler, Astana sürecinde ufak bir kriz ortaya çıkınca aslan kesildiler. Astana sürecinde çatlak yaratmak için hemen devreye girdiler.
KÖŞE YAZILARI
İki gündür gazete köşelerinde yazılanlara, televizyon ekranlarında söylenenlere bakıyorum. Irak işgali öncesinde ABD tanklarına binip yayın yapanları hatırladım. İşgal öncesinde, işgal sırasında ve sonrasında yaptıkları gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Onlar için “İliştirilmiş gazeteciler” denmişti. Tahran Zirvesi sonrasında ortaya çıkan manzara, “iliştirilmiş gazeteci” adaylarının epeyce çok olduğunu gösterdi. 15 Temmuz sonrası taktıkları maskeyi çıkarmaya pek istekliler.
FIRSAT KOLLUYORLARDI
Ne yazık ki bunlardan Erdoğan’ın yakın çevresinde de var. Bugüne kadar her kritik anda devreye girmeye çalıştılar. Ama Erdoğan’ın ABD’ye karşı sert çıkışları nedeniyle ürkek davranıyorlardı. Amerikancılıktan vazgeçmiş değillerdi. Fırsat kolluyorlardı. Erdoğan’ın Esad takıntısını kullanarak İdlib’de sahneye çıktılar. Yanlışta ısrar etmesi için Erdoğan’ı cesaretlendirme gayretindeler. Erdoğan Rusya, İran, Çin, ... gibi ülkelerden koparsa, mecburen Amerika’ya yanaşır düşünüyorlar. ERDOĞAN’IN SON AÇIKLAMALARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan Tahran zirvesi sonrası garip bir açıklama daha yaptı: “İdlib konusunda şu an itibarıyla ABD ile tümüyle aynı safta yer aldığımızı söyleyemeyiz. Onların kör bahaneleri var. Nedir o kör bahane? ‘Kimyasal silah kullanırsanız, biz şöyle yaparız, böyle yaparız’ diyorlar... Bize göre, sadece kimyasal silah tehdidi üzerinde durmak, konvansiyonel silahlarla yol açılan ölümlere aldırmamak doğru bir yaklaşım değil” dedi. Erdoğan daha önce de ABD ve İsrail’in Suriye Ordusu’na saldırmasına destek vermişti. Bu açıklama da onun devamı gibi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıklamaları da evlere şenlik. Çıtayı yükseltmiş görünüyor. Dün Amerikancı çevrelerin Kalın’ın açıklamalarını kendi aralarında paylaşmaları da anlamlı. AKP-CHP İDLİB ORTAKLIĞI