Hükümet “yerli soğana” karşı büyük bir savaş veriyor.
Önce enflasyonun sorumlusu ilan edildi.
Sonra soğan depoları basıldı.
Televizyonlarla, gazetelerle topyekün mücadele başlatıldı.
Üreticinin feryadına kulak tıkandı.
“Soğan hasadı bir ayda yapılıyor, 12 ay satılıyor. Depoda değil de
nerede saklayacaktık?” savunmasını dinleyen bile olmadı.
SUÇLU SOĞAN
Hükümet ekonomik krizin altında kaldı.
Seçim öncesinde şaşkındı.
Bir suçlu lazımdı, bulundu:
Soğan.
Neredeyse döviz kurlarındaki artış bile ona bağlanacaktı.
SAVAŞ SÜRÜYOR
Ortalık biraz yatıştı sanıyorduk, yanılmışız.
Hükümet soğana karşı savaşını sürdürüyor.
Şimdi de “ithalat” silahını çekti.
Kuru soğanda yüzde 49,5 gümrük vergisi vardı.
28 Şubat’a kadar sıfırlandı.
SOĞAN YENİLİRSE KRİZ BİTER Mİ?
Hükümet kararlı.
Soğana karşı amansız bir mücadele yürütüyor.
Sanki soğan fiyatlarını düşürürsek, enflasyon düşecek, işsizlik
azalacak, döviz istikrara kavuşacak, ekonomik kriz çözülecek...
“İthalat sopası” devrede.
İnsan kendi çiftçisini ithalatla tehdit eder mi?
MECLİS’TE SOĞAN TARTIŞMASI
Soğan ithalatı Meclis’te de tartışıldı.
Çiftçinin sorunlarını gündeme getirmesi ile tanınan Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Aşık Mahsuni Şerif’in türküsü
okudu:
“Yoksulun sırtından doyan doyana.
Bunu gören yürek nasıl dayana?
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana.
Bilmem söylesem mi, söylemesem mi.”
AKP milletvekillerinin tepkisini merak ettim.
Özellikle soğan deposu Orta Anadolu illerinin
milletvekillerini.
Kimi salonda yoktu.
Kimi koltuklarında kayboldu.
Hepsi suskundu.
SIRADAKİLER
Sadece soğan mı?
Sırada başkaları da var.
Buğday, arpa, mısır, pirinç ve kuru baklagil ithalatı için de
düğmeye basıldı.
Toprak Mahsulleri Ofisi’ne yetki verildi.
Bu ürünlerde de gümrük vergisi sıfırlandı.
Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) buğday, arpa, mısır, pirinç ve kuru
baklagil için sıfır gümrüklü ithalat yetkisi verildi.
Ülkemiz domates ülkesi.
Ama domates konservesi için bile sıfır gümrüklü ithalat yolda.
Hatta mallar bile gelmiş, gümrük kapılarında.