Hürriyet gazetesi pazartesi günkü manşetini Suriyeli sanatçılara ayırmış. Suriye’den kaçıp Türkiye’ye gelen Suriyeli sanatçılar kendilerine bir “sanat merkezi” kurmuşlar. Burası aynı zamanda toplanma yeri.
Hürriyet muhabiri İpek Yezdani bu merkezlerdeki Suriyeli sanatçılarla görüşmüş. Onların sorunlarını, yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini araştırmış.
Buraya kadar her şey normal. Ama Suriyeli sanatçıların söylediklerine itirazım var.
SURİYE’DE AÇAMAZLARMIŞ
Suriyeli 52 yaşındaki fotoğraf sanatçısı Omar Beraktar, İngilizce öğretmeni eşi ve oğluyla 2012 yılında Şam’dan İstanbul’a gelmiş. Beraktar, İstanbul’un Suriyeli sanatçılar için bir “toplanma merkezi” haline geldiğini söylüyor.
Hürriyet muhabiri Beraktar’a “Böyle bir sanat merkezi açmak nereden aklınıza geldi?” diye sormuş. O da bu soruya özetle, “Suriye’de yapamadığım bir şeyi yapmak istedim. Suriye’de bu şekilde bir sanat merkezi açamazdık, izin vermezlerdi. Burada bir haftada izin alıp açtık” yanıtını vermiş.
SURİYE YETİŞTİRMİŞ
Bir başka sanatçı da Farah Trablsie. 32 yaşında. Şam Üniversitesi’nde iç mimari okumuş. Uzun yıllardır ressamlık yapıyormuş. Trablsie, üç yıl önce Şam’dan Türkiye’ye gelmiş. Ailesi hala Şam’da yaşıyormuş. Babası ve iki kız kardeşi de sanatçıymış.
Ressam Ali Omar. 32 yaşında. Şam Üniversitesi resim bölümü mezunu. 2014’te Suriye’den Türkiye’ye gelmiş. “Ben ressamım, savaşmak istemedim, o yüzden de kaçtım” diyor.