Türkiye’de gündem çok hareketli.
Her gün yeni bir olay patlıyor.
Karanlık ilişkiler, sırlar, …
Seçim yaklaştıkça tansiyon daha da yükselecek gibi.
Şu anda iki ana konu önde.
CHP’DE BABACAN TARTIŞMASI
Biri,
Kılıçdaroğlu’nun AB Büyükelçileriyle buluşması.
Onların sorularına verdiği yanıtlar.
En çok da ekonomi konusunda,
Ali Babacan’ı işaret etmesi.
“Deva Partisi’nin bir çalışması var.
Biz de buna katılacağız.
Kısa süre sonra harekete geçeceğiz.
Bu taslak üzerine altı parti çalışmaya başlayabilir” demesi.
Tartışma giderek büyüyor.
Özellikle de CHP tabanında.
BALIKÇI GÖRÜŞMESİ
Gündemdeki diğer konu da şu:
İstanbul’da yağan yoğun kar.
Halkın yollarda kalması.
İktidar, İBB, ilçe belediyeleri, hepsi kusurlu.
Ancak dikkat çeken olay başka.
Kar felaketi yaşanırken,
İmamoğlu’nun İngiliz Büyükelçisi ile,
İstanbul’da bir balıkçıda ailecek yemek yemesi.
GÖRÜŞME ÖNEMLİ(!)
İstanbul’da hayat durma noktasına gelmiş.
Belediye Başkanı mücadelenin başında olmalı.
Ama İmamoğlu’nun önceliği başka.
O İngiliz Büyükelçisi ile yemeği tercih ediyor.
Savunması şöyle:
“Büyükelçi ile yemeği 20-25 gün önce kararlaştırdık.
Mekanını bile belirledik.
Gizli bir yemek değildi, şeffaftı.
Kar yağışına rağmen, sözünde durdu.
Ankara’dan kalkıp İstanbul’a geldi.
Eşlerimizle yemek yedik.
Ülkemizi konuştuk.”
GARİP BİR DURUM
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı,
İngiliz Büyükelçisi ile görüşemez mi?
Elbette görüşebilir.
Ama kurallar çerçevesinde.
Son yıllarda kurallar hep çiğnendi.
Devlet yöneticileri yabancılarla buluşuyor.
Görüşmeler baş başa…
Kimi tercümanını özel seçiyor.
Kimi gizli yapıyor.
Tercümanını bile yabancılara bırakıyor.
Tutanak tutulmuyor.
Ne konuşulduğu devletin kayıtlarında bulunmuyor.
İmamoğlu’nun durumu da benzer.
Kara rağmen yapılan neyin görüşmesi.