Cumhurbaşkanı Reisi’nin ölümü…
Arkasından kaos bekleyenler vardı.
Umduklarını bulamadılar.
İran anayasası boşluk bırakmamıştı.
50 gün içinde seçime gidildi.
Önce 1. tur, sonra 2. tur…
Propaganda çalışmaları…
Televizyon tartışmaları…
ABD ile kıyaslanmayacak bir süreç.
Son derece demokratik bir seçim yapıldı.
Hiçbir olay yaşanmadı.
Batı’ya söyleyecek söz bırakmadı.
Seçim sonrası da aynı.
Kazanan Pezeşkiyan çok sakin.
Kaybeden Said Celili de olgun.
İlk değerlendirmesi şöyle oldu:
“Yeni Cumhurbaşkanına tüm imkânlarla yardımcı olunmalıdır.”
İran dini lideri Hamaney de açıklama yaptı.
“Ülkenin ilerlemesi ve onurunun artması için herkese iş birliği yapmasını ve iyi düşünmesini tavsiye ediyorum. Seçimlerdeki rekabetçi davranışların dostluk normlarına dönüştürülmesi ve herkesin ülkenin maddi ve manevi refahı için elinden geleni yapması yerinde olacaktır” dedi.
İran birlik içinde yoluna devam ediyor.
Pezeşkiyan reformist olarak biliniyor.
Elbette rakiplerinden farklı görüşleri var.
Ama bu devrimden vazgeçmek…
Dış politikada değişiklik…
Ülkeyi Asya’dan koparmak…
Batı’ya yanaştırmak anlamına gelmiyor.
İran’da devrim önlemlerini almış.
Sistemi ona göre kurmuş.
Yeni Cumhurbaşkanı ne yapacak?
Şimdi bu sorunun yanıtı aranıyor.
Seçim kampanyasında verdiği sözler var.
Toplumu rahatlatacağını vurgulamıştı.
Gündeminde ilk sırada ekonomi yer alıyor.
Elbette işi çok kolay değil.
ABD yaptırımları sürüyor.
İran ekonomisi sıkıntılı.
Temel sorunlar belli ölçüde aşıldı.
Ama halkın alım gücü ciddi oranda düştü.
Bunun telafi edilmesi gerekiyor.
En çok merak edilen dış politika.
Bu konuda neler yapacak?
Pezeşkiyan seçildikten sonra Sputnik’e açıklama yaptı.
Önümüzdeki dönem için net mesajlar verdi.
İsterseniz ana hatlarıyla aktaralım:
“Tek kutuplu düzene karşıyız.
Çok kutupluluk ilkesini destekliyoruz.
BRICS ve ŞİÖ'de aktif rol alacağız.
Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ülkeleriyle ticari ve ekonomik ilişkilerin potansiyelini daha iyi ortaya çıkarmak için AEB ile daha yoğun işbirliğine yönelik çaba göstereceğiz."