Siyaset yaz tatilinde.
Milletvekilleri yazlıklarda.
Kimine göre yorgunluk atıyorlar…
Kimine göre keyif çatıyorlar.
İllerde de ortalık sakin.
Rutin toplantılar dışında sessizlik var.
Bu, Meclis’teki bütün partiler için geçerli.
AK Parti 31 Mart’ın şokunu
atlatamadı.
Örgütlerde ve tabanda sessizlik hakim.
Yapılan hamleler pek etkili değil.
AK Parti kurmayları ile görüştüm.
Onlar da kabul ediyorlar.
Şu anki durumu biraz sıcaklara…
Biraz da tatil dönemine bağlıyorlar.
En büyük endişeleri ekonomi.
31 Mart yenilgisini de onunla ilişkilendiriyorlar.
Bugün partinin 23’üncü kuruluş yıldönümü…
Partiye katılımlar gündemde.
Altılı Masa’nın ayakları…
CHP üzerinden kazanılan milletvekilleri…
AK Parti ile pazarlıkta.
Bazı partiler tümden katılma peşinde.
Davutoğlu ekibi de nabız yokluyor.
Bir sonraki seçimde silinecekler.
O nedenle sığınacak liman arıyorlar.
CHP de şu anda sakin gibi…
Ama farklı düşünenlere de rastlanıyor.
“Fırtına öncesi sessizlik” diyenler artıyor.
6-9 Eylül’de Tüzük Kurultayı var.
“Seçimli kurultaya” dönüşecek mi?
Kılıçdaroğlu ekibi tetikte.
Niyetliler, ama güçleri yetecek mi belli değil.
Kılıçdaroğlu adaylık konusunda istekli.
“Ben hiç genel başkanlığa aday olmadım.
Örgüt isterse gereğini yaparım” diyor.
Adaylık için açık çek veriyor.
Köşesinde oturmaya niyetli değil.
Akademisyenlerle çalışıyor.
Bu hafta sonu Hacıbektaş Şenlikleri var.
Oraya hazırlanıyormuş.
Bir “manifesto” açıklayacakmış.
Yakın çevresi çok önem veriyor.
İçeriği konusunda bilgi vermiyorlar.
Ama çok tartışılacağını iddia ediyorlar.
Kurultay öncesi başka hamleleri de olacakmış.
Açıklamasında yeni kavramlar da yer alacakmış.
Bunlardan biri “refah milliyetçiliği”…
İçini nasıl doldurur bilemiyorum.
Ama “milliyetçilik” kavramı açık.
Bunun sulandırılması…
Gerçek anlamından koparılması…
Bu yeni bir aşama olur.
“Devletçilik” morartılmak istendi.
“Milliyetçilik” de hedefte ise vahim.
Yeni bir aşama…
CHP üye ve örgütlerinin sessizliği ilginç.
Partinin nasıl dönüştürüldüğünün göstergesi.