NATO zirvesi Washington’da başladı.
Biden’ın açış konuşması…
Özetle şunları söyledi:
“NATO şu anda hiç olmadığı kadar güçlü.
Bu yıl önemli aşamaya geldik.
Üyeler GSMH’larının yüzde 2’sini savunmaya
ayırdı.
Birliğimiz pekişiyor.
İki ülke daha NATO’ya katıldı.
Ukrayna’da başarılı
olacağız.”
“Putin Ukrayna'da durmayacak.
Hedefinde Avrupa var.
Ukrayna ortak desteğimizle Putin'i durduracak.
Savaş başladığında Ukrayna özgür bir ülkeydi.
Bugün hala özgür bir ülke.
Savaş sonunda da özgür ve bağımsız kalacak.
Rusya galip
gelemeyecek.
Ukrayna kazanacak.
Ukrayna'ya askeri destek vereceğiz.”
Biden’ın sözleri ilginç.
Rusya Ukrayna’da savaşı kazanmış durumda.
Hedeflerine ulaşmak üzere.
Dünya da bu gerçeği biliyor.
Biden ise başka türkü söylüyor.
Ya gerçeklerden habersiz ya da şaşkınlıktan.
Aklı sıra Avrupa’yı korkutuyor.
Kanatları altına girmeye çağırıyor
Sürekli “birlik” vurgusu yaptı.
Neden bunu öne çıkarıyor?
“Dilin çürük dişe gitmesi” durumu.
Birlik sadece lafta…
Gerçekte bölünmüşlük yaşanıyor.
Yapılan sadece psikolojik savaş.
Ne de olsa ABD ve NATO’nun uzmanlık alanı.
Zirvenin ana gündemi…
Ukrayna’ya destek, Rusya’yı durdurma.
İkinci de da pasifik.
Çin’e karşı NATO’yu Asya’ya genişletme.
Bu konularda görüş birliği yok.
Erdoğan zirve öncesi Kazakistan’daydı.
Şangay İşbirliği Örgütü liderler zirvesine katıldı.
Putin ve Şi Cinping’le görüştü.
Washington’a giderken net mesaj verdi:
“NATO Ukrayna’da savaşın tarafı olmamalı.”
Macaristan Başbakanı Orban…
Zirve öncesi Moskova ve Pekin’deydi.
Putin ve Şi Cinping’le buluştu.
ABD gibi düşünmeyen başka ülkeler de var.
Avrupa’da esen rüzgâr…
NATO yetkilileri kaygılı.
Yöneticiler ABD’nin kuyruğunda…
Ama halklar ABD karşıtı…
Rusya ile normal ilişki istiyor.
Çin konusunda da kafalar iyice karışık.
Çin Avrupa’nın en önemli tedarikçisi.
Çin olmazsa sanayileri önemli ölçüde durur.
Bu pandemi sürecinde açıkça görüldü.
Avrupa Çin’siz yapamaz.
NATO’da birlikten söz etmek çok zor…