Son günlerde iktidarda yine bir gariplik var. Tahran zirvesinde
kriz çıkardık. İdlib konusunda “ateşkes” diye tutturduk.
“Türkiye kimi koruyor” sorusu gündeme geldi.
Birlikte hareket ettiğimiz Rusya, İran, Çin, ... gibi ülkelerde
güvensizlik yarattık.
Oysa ki Türkiye-İran-Rusya işbirliği bölgede dengeleri değiştirdi.
“2. İsrail”in bağımsızlık ilanı bu sayede önlendi. Barzani’nin
burnu bu işbirliği ile sürtüldü.
Türkiye-Suriye sınırında açılması planlanan “ABD-İsrail koridoru”
böyle kesildi. Sıra Fırat’ın doğusuna PKK/PYD’ye geldi.
ABD DEVREDE
Fırat’ın doğusuna binlerce TIR silah yığan ABD harekete geçti.
Rusya’ya diş geçiremeyeceğini anlayınca İran ve Türkiye üzerine
yüklendi. İran’a yaptırım uygularken, Türkiye’yi de “ekonomik
krizle teslim alma” planını devreye soktu.
Türkiye’de doların fırlayacağını nedense hep ABD bankaları çok önce
hissetti.
EKONOMİK KRİZ GÜVENLİK SORUNU
Ekonomik kriz güvenlik sorunu haline geldi. Bu nedenle hep “içerde
birlik” vurgusu yaptık. Ama iktidar gereğini yapmadı. Çıkışı
Londra’da, ABD’de aradı. Gizli gizli IMF ile temasa başladı.
Onlar da sıcak para musluğunu açmak için bir sürü şart öne
sürdü.
İKTİDARDA OYNAMALAR
Son günlerde iktidar sağını solunu sallamaya başladı. Londra’da
uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşlarına kapalı kapılar
arkasında sözler verildi.
İki Türk bakana yaptırım kararına rağmen, Amerikalıların ayağına
kadar gidilerek görüşmeler yapıldı.
YENİ GELİŞMELER
Bunlar yetmezmiş gibi...