Otyam emekli olmuş, eşi Filiz Otyam’la Gazipaşa’ya yerleşmişti. Ben de Gazipaşalı olduğum için işim kolaydı. Gittim kapısını çaldım. İlk gazetecilik dersimi ondan aldım. Sonra dostluğumuz ilerledi. Onun deyimi ile “kadim dost” olduk. Gazipaşa’ya her gidişimizde mutlaka yanına uğrardık.
YIL 1991
Eşim Canan, kızım Helin’e hamileydi. Gazipaşa’ya gitmiştik. Tabi hemen soluğu Baba’nın, kalenin dibindeki evinde aldık. Çok sevinmişti. Uzun uzun sohbet ettik. Dönüşte koltuğumun altına bir resim sıkıştırdı. “Senin değil ha!”dedi. Birine gönderdiğini düşündüm. Sahibini resmin altına yazdığını söyledi. Notta, “Kız mı geleceksin, yoksa oğlan bebesi mi? Sağlıcakla gel dünyamıza. Bu resim senin. Şimdiden güzel gözlerinden öperim”yazıyordu. Çok duygulanmıştım. Kızım konuşmaya başlayınca ona “Sakallı Dede” derdi. Öyle de kaldı. Otyam’la kızımın aşkı hep sürdü. Her ziyaretimize gelişinde ona bir resmini hediye etti. Sonra da takılırdı: “Kız sen çirkinsin, alan olmaz. Bu resimler senin çeyizin. Belki bu sayede koca bulursun.”
AYDINLIK YAZILARI