ABD’nin şu andaki önceliği…
İsveç’in NATO üyeliği…
Baskılarını artırdı.
İktidar direnemedi.
Önce tezkere Meclis’e gönderildi.
Sonra komisyondan geçirildi.
Dün de Genel Kurula geldi.
“ABD yıl sonuna kadar geçir” dedi.
İktidar biraz salladı, o kadar…
İç kamuoyunu hazırlama gayreti.
Ama hiç de ikna edici değil.
ABD yeni bir aşamaya geçti.
Türkiye’ye karşı öz kuvvetlerini kullanıyor.
SİHA’mızı ABD F-16’sı düşürdü.
Mehmetçiğimize saldırı da aynı.
CIA’nın kullandığı özel paralı askerler devrede.
ABD’nin hesabı Türkiye’yi çökertmek.
Bunu gerçekleştirmeden hedefine ulaşamayacağını biliyor.
Amacına uygun adımlar atıyor.
Ekonomideki sıkışmışlığımızı kullanıyor.
İktidar, muhalefet hiç anlaşamıyor.
Ama haklarını yemeyelim…
NATO ve genişlemesi hariç.
İsveç tezkeresini getiren iktidar.
Destekleyen ana muhalefet CHP.
Hatta CHP, NATO’dan da NATO’cu.
Deniz Kuvvetleri Komutanı konuşuyor.
“Karadeniz’de NATO ve ABD istemiyoruz” diyor.
CHP’nin “kontenjan” milletvekili rahatsız
oluyor.
Komutana NATO üyesi olduğumuzu hatırlatıyor.
İsveç tezkeresi sonrası yaşananlar…
Sanki bir yerlerden düğmeye basılmış gibi.
Rusya, Çin, İran düşmanlığı kışkırtılıyor.
Toplumu hassas yerden etkilemeye çalışılıyorlar.
“Rusya, İran PKK’ya destek veriyor…
İran Filistin’e yardım etmiyor.
İran göstermelik karşılık veriyor.
Füzeler hedefleri teğet geçiyor.
Çin Uygur bölgesinde katliam yapıyor”
palavraları.
Büyük teoriler üretiliyor.
“Sadece ABD değil…
Rusya ve Çin de emperyalist.
İran’ın da emperyal planları var.”
Kim ne amaçla söylerse söylesin.
Bütün bunların bir tek sonucu çıkar:
“ABD’nin suçunu hafifletmek.
Türkiye’yi doğal müttefiklerinden koparmak.
Yalnızlaştırmak.”
Bu kampanyanın zamanlaması dikkat çekici.
NATO’nun genişlemesi…
İsveç’in NATO üyeliğinin oylanması…
ABD ve Londra’da sıcak para arayışları.
Bir başka konu da iki önemli ziyaret.
İran Cumhurbaşkanı bugün Türkiye’de.
Rusya Devlet Başkanı Putin yakında gelecek.
Tam da bu ziyaret öncesi yürütülen bir kampanya.
Neredeyse hepsi eş zamanlı.
Tesadüf olabilir mi?
İktidar içinde bir kanat da bu kampanyanın içinde.
Herkes çok dikkatli davranmalı.
Türkiye’nin çıkarlarını düşünmeli.
Tuzaklara düşmemeli.