İsrail çok rahattı…
İsteyince Suriye’yi, Lübnan’ı vuruyor…
İsteyince İran’da, Irak’ta, …
Aklınıza gelen her yere saldırıyordu.
MOSSAD terör örgütü gibi.
Suikastlar, bombalamalar…
Sicili o kadar kirli ki…
İsrail pervasızdı.
Amacına ulaşmak için her yöntemi uyguluyordu.
Halk deyişiyle…
Köpeksiz köyde değneksiz dolaşıyordu.
Ama İran’ın verdiği karşılık…
O dönemi bitirdi.
İsrail’i İran’dan vurdu.
Bütün ülkelere bilgi vererek.
Hem de göstere göstere.
İsrail’in dokunulmazlığı bitti.
“İsrail ancak silahla durdurulur” demiştik.
O sürece girildi.
BM Güvenlik Konseyi toplantısı.
Toplantıda yapılan konuşmalar.
ABD ve İsrail…
Kuyruğuna takılanlar…
Hepsi yeni durumun farkındaydı.
Panik içindelerdi.
Kullandıkları ifadeler…
Ruh hallerini yansıtıyordu.
Toplantıdaki saflaşma…
Konuşmalar canlı yayınlandı.
Bir yanda Batı…
Diğer yanda İran, Rusya, Çin, Suriye…
Asya ve dünyanın mazlum ülkeleri.
Rusya-Ukrayna savaşı…
Gazze’de soykırım…
Çin-ABD Tayvan krizi…
Hepsindeki saflaşma benzer.
İsrail temsilcisi “uluslararası hukuktan” söz etti.
Pişkinliğin bu kadarı da fazlaydı.
Gazze’de öldürülen çocuklar…
Bütün dünyanın gözü önünde yapılan soykırım…
Savaş kurallarını tamamen hiçe sayması…
Bunlara ne demeli?
İngiltere temsilcisi…
İsrail vahşetine ses çıkarmadı.
İran saldırısı için “iğrenç” ifadesini kullandı.
Rusya temsilcisi…
Uluslararası hukuku hatırlattı.
Diplomatik misyona saldırı…
“Casus belli (savaş nedeni) sayılır.
Eğer Batı ülkesi vurulsaydı intikamdan bahsederdiniz” dedi.
Çin’in görüşü de aynı:
“İsrail saldırısı uluslararası hukuk ihlali.”
İsrail’in vurulması sonrası ABD’nin tavrı…
Biden’ın Netanyahu’yu uyardığı…
“İran’a misilleme yaparsan ben yokum” mesajı verdiği konuşuluyor.
Aslında ABD İsrail’i kurtarma peşinde.
Bugüne kadar yaratılan algı…
İyice yok olsun istemiyor.
Cumartesi gecesinin maliyeti 1,3 milyar dolar.
Dolaylı maliyetlerle daha yüksek.
ABD’nin bu yükü taşıması zorlaşıyor.