Seçime 12 gün kaldı.
Propaganda süreci devam ediyor.
Ama eski hava yok.
Bindirilmiş kıtaları çıkarırsak…
Meydanlar doldurulamıyor.
Özellikle Anadolu…
Mitingler dar alanlarda yapılıyor.
Bu bile çözüm olmuyor.
Televizyonlarda kamera hileleri…
Küçük kalabalıklar büyük gösteriliyor.
Diğer illerdekiler gerçeği görmüyor.
Bu durum hepsi için geçerli.
AK Parti’yi Erdoğan götürüyor.
Muhalefet yerel yürütüyor.
İlçe ve mahalle mitinglerini tercih ediyor.
CHP yeni yönetimi tedirgin.
Büyük mitingleri risk gördükleri söyleniyor.
Hem AK Parti ile karşılaştırılacak…
Hem de Kılıçdaroğlu dönemi ile…
Bu nedenle uzak durdukları ifade ediliyor.
Sistem partilerinin kampanyası…
Amerikanvari yöntemler…
İçi boş afişler, bol bol fotoğraflar…
Esnaf bir dostuma ne düşündüğünü sordum.
“Bu kadarı hiç olmamıştı.
Aday fotoğrafı dışında bir şey görmüyoruz.
Harcanan onca para…
Cilalı imaj devri” dedi.
Mevcut durumu kısaca özetledi.
AK Partilileri dinliyorum.
Memnun olana rastlamadım.
Buna yöneticiler de dahil.
Bir dokun bin ah işit durumu var.
Konuyu açınca durmuyorlar.
Birikmiş eleştiriler söz konusu.
“Tek şansımız CHP…
Adaylarını geç belirlediler.
İç kavgalar sürüyor.
1 Nisan hesabı yapanlar çoğunlukta” diyorlar.
Seçim çalışmalarındaki aksaklıklar…
Politikalardaki yanlışlıklar…
Genelde tek tek sıralanıyor.
Ama kimse müdahale etmiyor.
Sanki sorumluluk alan yok.
Nedenini soruyorum…
Kimse konuşmak istemiyor.
Anlayacağınız garip bir durum yaşanıyor.
Gaffar Yakınca’nın cuma günü Aydınlık’ta yazdıkları…
İşin boyutunu gösteriyor.
Ekonomi halkın gündeminde açık ara önde.
AK Parti’nin en büyük zaafı.
Ekonomide tercihler…
Neoliberal politikalar öne çıktı.
Üretime destek pas geçiliyor.
Gerekçe de belli:
“Para yok.”
Yapılan zamlar, alınan son kararlar…
Seçim bile beklenemedi.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Önümüzdeki dönemde olacaklar…
Krizin yükü işçiye, memura, çiftçiye, …yıkılacak.
Herkes bunu görüyor.
Seçimin sonuçlarını da etkileyecek.