Seçime 2 gün kaldı.
Mitinglerde istenen kalabalık yok.
Şehir meydanlarındaki stantlar…
Vatandaşın umurunda değil.
Ankara Kızılay meydanı…
Bir kenarda durup izledim.
Siyasi partilerin çoğu orada.
Büyük para harcanarak bastırılan broşürler…
Kimse itibar etmiyor.
Partililer zorla vermeye çalışıyor.
İnsanlar yüzünü çeviriyor.
Alanlar da ilk gördükleri çöp kutusuna atıyor.
Seçmen seçime ilgisiz.
Çok merak ettim.
Halk neden soğuk?
Duayen politikacılarla konuştum.
Onlar da durumun farkında.
“Bütün partiler için geçerli.
Seçim dedin mi akan sular dururdu.
Bu seçim öyle olmadı.
Kimsenin ilgisini çekmiyor.
İlk kez karşılaşıyoruz” dediler.
Genel seçimden yeni çıktık.
Buna bağlayanlar oldu.
“Millet seçimden bıktı.
O nedenle uzak duruyor” görüşü
dillendiriliyor.
Bir de orucu gerekçe gösterenler var.
Muhalefetteki umursamazlık neden?
CHP’li eski bir yöneticiyle konuştum.
CHP’nin hafızası.
Özetle şu değerlendirmeyi yaptı:
“CHP tabanı moralsiz.
Adayları kendinden görmüyor.
Seçilene kadar samimiler…
Seçilince eski kimliklerine dönüyorlar.
Mansur Yavaş geçen 5 yılda CHP’yi üzdü.
Parti yöneticileri bile şunu söylüyordu:
‘Ankara belediyesi bizde değil.’
Şimdi CHP rozetinden bile korkuyor.
Partililer böyle biri için niye koştursun.
İstanbul adayımız…
Küba, Çin, Venezuela, Rusya, … olsa tamam.
Ama tersi söz konusu…
Tam karşı cephe ilgi gösteriyor.
ABD, İngiltere ve ortağı ülkeler.
Büyükelçileri ona koşuyor.
CHP geleneğinden gelmiyor.
Parti terbiyesini bilmiyor.
Taban sadece izliyor.
Belki mecburen oy verecek.
Ancak bu sabrın da bir sonu var.
İzmir, Antalya ve diğer iller…
Adaylarımızın hali ortada.
Çoğunun milli duruşu yok.
CHP’nin tüzüğünü bile okuduklarını sanmıyorum.
Bu nedenle DEM Parti’ye itiraz etmiyorlar.
Anladıkları tek şey kent rantları.
Rant her şeyi örtüyor.