İktidar, muhalefet fark etmiyor.
Siyasetin dili iyice bozuldu.
Söylenenler kabul edilir gibi değil.
Sokak kavgasında bile dillendirilmeyecek sözler…
Kürsülerde ifade ediliyor.
Yukarılardaki mücadele düzeyi…
Aşağılara inmesinden endişe ediliyor.
Halk tepkili.
Parti tabanları da hoş karşılamıyor.
Seçim yaklaştıkça tansiyon yükseliyor.
Sorunlar büyüyor.
Çare bulunamayınca dil sertleşiyor.
Bu iktidar için de muhalefet için de geçerli.
Erdoğan’ın “Gezi” eylemcilerine hakareti.
Kabul edilebilir değil.
Her yerde bu konuşuluyor.
İktidarın son günlerdeki tavrı için,
“Ak Parti panik içinde.
Kontrolü sağlayamıyor.
Psikolojik üstünlüğü kaybetti.
Sertleşmesi bundan” deniyor.
Bu yorumu yapanlar yabancı değil.
Bizzat Ak Parti’nin içinden…
“6+1’li Masa”nın çıkışları…
Kılıçdaroğlu’nun, Akşener’in ve diğerlerinin konuşmaları…
Yayınlanan videolar…
En son “Amerika’ya kaçacaklar” iddiası.
Seviyesi yerlerde sürünen eleştiriler.
Onların da durumu aynı.
Tek bir çözüm önerisi yok.
Sadece desteksiz suçlamalar…
Arkası getirilemeyen iddialar…
Kullanılan dilin yansıması…
Sürdürülen mücadelenin seviyesizliği…
Halkın gerçek gündemi dışındaki tartışmalar…
Seçmendeki etkisi…
Bunları merak ettim.
Konunun uzmanlarına sordum.
Değerlendirmeleri şöyle oldu:
“Bu gidiş iyi değil.
Seçmenin partisi ile bağını zayıflatıyor.
Partiler bunu anlayacak.
Umarız iş işten geçmez…”
Asıl sıkıntı da başka.
Kullanılan dil düşmana yarıyor.
Türkiye üzerine hesap yapanların işini kolaylaştırıyor.
Kılıçdaroğlu’nun “kaçacaklar” videosu.
Kimse ciddiye almadı.
CHP’liler suspus.
Partililerin telefonları susmuyor.
Meclis’te milletvekilleri,
“En az 3 puan kaybettik” diyor.
Erdoğan’ın “Gezi” eylemcilerine hakareti.
“Çürük, sürtük,...” sözleri…
Ak Parti’ye de kaybettirdiği kesin.
İlginç bir durum.
Sanki iktidar da, muhalefet de oy kaybetme yarışında…
Konuşmadan bir saat kadar sonraydı.
Bir Ak Parti MKYK üyesi ile sohbet ettim.
Tecrübeli bir isim.
Halkın nabzını da iyi tutanlardan.
Morali bozuktu, şunları söyledi:
“Ben Reis’in ağzından kaçtı diye düşündüm.
Sonra konuşma metni yayınlandı.
Hemen oraya baktırdım.
Orada da varmış.
Onca danışman ne iş yapıyor.
Bu söz söyletilir mi?
Ben olsam hepsini kovarım.”